Examples of using "Diablo" in a sentence and their turkish translations:
Siktir!
Ben şeytanım.
Taş kalpliler bile gözyaşlarına boğulabilirler.
Tom şeytandır.
Şeytan bir egoisttir.
Şeytan bazen kazanır.
Şeytan ayrıntıda gizlidir.
O, şeytanla bir anlaşma yaptı.
O adam kurnaz bir şeytan!
- İti an, çomağı hazırla.
- İyi (!) insan lafının üstüne gelirmiş!
Aylaklık şeytanın atölyesidir.
Bizim kaz pişiriliyor.
Şeytanı çağırma, çünkü o gelebilir.
Ruhumu şeytana satmak istemiyorum.
Şu adam ruhunu şeytana sattı.
Şeytani ve kötü ruhları çağrıştırıyorlar.
Ben yıldırım gibi koştum.
Sakin ol.
Ruhunu şeytana sattın ve karşılığında bir şey almadın. Neyin var senin!?
Niye şeytana kızıyorsun? Bir iyilik yap da o sana kızsın.
Şeytan boyalı olduğu kadar siyah değil.
Dün bir tanrı oldum, fakat bunu biraz sıkıcı buldum ki bugün bir şeytan oldum.
O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor.
Şeytanın var olmadığını düşünüyorum, bence insanlık onu yarattı,kendi hayalinde ve tasvirinde
Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.
Elveda ey şanlı İstanbul! Elveda Pera ve Permas! Elveda iskele, Çıfıt Çarşısı ve de Gedikpaşa! Güzel hasbahçe, elveda! Şimdi büyük bir cami olarak kullanılan ulu mabet Ayasofya, elveda! Tersaneler, elveda! Şeytan görsün yüzünüzü! Artık her gün denize indirebilirsiniz karinadan yelkene seyir için gerekli her şeyi hazır bir kadırga!