Translation of "Llegaré" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Llegaré" in a sentence and their turkish translations:

- Llegaré un poquito tarde.
- Llegaré unos minutos tarde.

Birkaç dakika geç kalacağım.

Llegaré el sábado.

Ben cumartesi günü orada olacağım.

Llegaré antes que tú.

Sen gelmeden önce ben oraya geleceğim.

No llegaré a tiempo.

Zamanında varamadı.

Llegaré tarde al trabajo.

İşe geç kalacağım.

Llegaré en cuatro horas.

Dört saat içerisinde varacağım.

No sé cuándo llegaré.

Ne zaman ulaşacağımı bilmiyorum.

Llegaré a casa el lunes.

Pazartesi günü eve gelirim.

Llegaré tarde a la escuela.

Ben okula geç kalacağım.

Si tengo suerte, llegaré a tiempo.

Şanslı olursam, zamanında varırım.

Llegaré allí dentro de una hora.

Bir saat içinde oraya ulaşırım.

Te prometo que no llegaré tarde.

Sana geç kalmayacağıma söz veriyorum.

Tengo que irme corriendo o llegaré tarde.

Hızlı koşmalıyım yoksa geç kalacağım.

Yo también llegaré en unos diez minutos.

Ben de yaklaşık on dakika içinde geleceğim.

¿Llegaré a la estación si tomo este camino?

Bu yoldan gidersem, istasyona varır mıyım?

Como muy tarde llegaré a casa a media noche.

En geç gece yarısı evde olacağım.

Sólo quiero hacerte saber que llegaré tarde mañana en la mañana.

Yarın sabah geç kalacağımı size bildirmek istedim.

- Llegaré ahí tan pronto como pueda.
- Estaré allí tan pronto como pueda.

Elimden geldiğince kısa sürede orada olacağım.

Si es así, llame a un médico experto y diga "Llegaré a 5 minutos".

eğer sizde böyleyseniz hemen bir uzman hekimi arayıp ben 5 dakikaya geliyorum deyin o anlar

Yo estoy libre todo el día, llegaré a verte a cualquier hora que te acomode.

Bütün gün boşum, sana uygun olan herhangi bir saatte gelip seni göreceğim.