Translation of "Ley" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Ley" in a sentence and their turkish translations:

La ley es la ley.

Kanun kanundur.

- La ley fue alterada.
- La ley fue modificada.

Yasa değiştirildi.

- Debemos cumplir la ley.
- Deberíamos obedecer la ley.

Hukuka riayet etmeliyiz.

Infringió la ley.

O yasayı ihlal etti.

Conoces la ley.

Yasayı biliyorsunuz.

Es la ley.

Yasa böyle.

Quebraste la ley.

Yasayı çiğnedin.

La ley castiga.

Yasa cezalandırır.

¡Soy la ley!

Kanun benim!

- Ellos quieren modificar la ley.
- Quieren cambiar la ley.

Onlar yasayı değiştirmek istiyorlar.

- Esta es una ley antigua.
- Es una ley vieja.

Bu eski bir yasadır.

- Tienes que actuar siguiendo la ley.
- Debes obedecer la ley.

Yasalara uymak zorundasın.

Ellos obedecerán la ley.

hukuka uyarlar.

Con decreto ley 664

664 sayılı kanun hükmünde kararname ile

Se aprobó una ley

Bir yasa çıkarmıştır

Él es la ley.

O kanundur.

Su palabra es ley.

Onun sözü yasadır.

Yo seguí la ley.

Yasaya uydum.

La ley es clara.

Yasa açık.

Esta ley es injusta.

- Bu yasa adil değil.
- Bu kanun adil değil.

Yo soy la ley.

Ben kanunum.

¿Qué ley he infringido?

- Hangi yasayı ihlal ettim?
- Hangi kuralı çiğnedim?

Es una ley estúpida.

Bu aptalca bir yasa.

Estás rompiendo la ley.

Yasayı çiğniyorsun.

Debemos reformar esta ley.

- Bu yasayı ıslah etmeliyiz.
- Bu kanunu düzeltmeliyiz.

Todos conocen la ley.

Herkes hukuku bilir.

Él violó una ley.

O bir yasayı ihlal etti.

Esta es una ley.

Bu bir kanun.

- Tom no está infringiendo la ley.
- Tom no está sobrepasando la ley.

Tom yasayı ihlal etmiyor.

- La ley está llena de ambigüedades.
- Esa ley tiene muchos puntos ambiguos.

O yasa belirsizliklerle doludur.

El hambre no conoce ley.

Açlık hiçbir yasayı tanımaz.

Nunca más violaré una ley.

Bir yasayı tekrar asla ihlal etmeyeceğim.

La ley ha sido modificada.

Kanun değişti.

¿Conocéis la ley de Murphy?

Murphy yasası'nı biliyor musunuz?

Pedimos que anulen esta ley.

Biz onların bu yasayı yürürlükten kaldırmalarını istiyoruz.

La ley es muy clara.

- Yasa çok net.
- Kanun çok açık.

No he infringido ninguna ley.

Hiçbir kuralı çiğnemedim.

- ¿Estás de acuerdo con la nueva ley?
- ¿Están de acuerdo con la nueva ley?

Yeni yasayı onaylıyor musunuz?

Newton estableció la ley de gravedad.

Newton yerçekimi yasasını kanıtlamıştır.

No necesitas obedecer una ley así.

Böylesine bir yasaya uymak zorunda değilsin.

Es lo que la ley ordena.

Yasanın emrettiği bu.

La ley está llena de ambigüedades.

Kanun belirsizlikler ile dolu.

Es nuestro deber obedecer la ley.

- Yasalara uymak görevimizdir.
- Yasalara riayet etmek görevimizdir.

La ley no siempre es justa.

Yasa her zaman adil değildir.

El asesinato es contra la ley.

Cinayet yasalara aykırı.

Todos son iguales ante la ley.

Her şey kanun önünde eşittir.

Sé que es contra la ley.

Bunun yasalara aykırı olduğunu biliyorum.

Es lo que dice la ley.

Kanunun dediği bu.

Todos somos iguales ante la ley.

Hukuka göre hepimiz aynıyız.

Mendigar está prohibido por la ley.

Dilencilik kanunen yasaktır.

No creo haber infringido alguna ley.

Hiçbir yasayı ihlal ettiğimi sanmıyorum.

Esta ley beneficiará a los pobres.

Bu yasanın yoksullara faydası olacaktır.

El proyecto de ley salió adelante.

- Tasarı geçti.
- Tasarı onaylandı.

- Todos somos iguales ante la ley.
- Todos somos iguales ante los ojos de la ley.

- Biz hukukun gözünde eşitiz.
- Biz yasal olarak eşitiz.

- Él es un ciudadano escrupuloso con la ley.
- Él es un ciudadano respetuoso de la ley.

O, yasalara saygılı bir vatandaş.

Y siguió la ley cuando solicitó asilo.

ve sığınma talep ederken yasalara uygun davranmıştı

La ley Johnson anti inmigración de 1924,

Johnson-Reed 1924 Göç Olayları,

Por qué la gente obedece la ley.

neden kurallara uyduğuna ilişkin gerekçe.

Los menores tienen prohibido fumar por ley.

Yasayla küçüklerin sigara içmesi yasaklanmıştır.

El congreso aprobó el proyecto de ley.

Kongre tasarıyı geçirdi.

¿Estás de acuerdo con la nueva ley?

Yeni yasayı destekliyor musun?

Nadie está por encima de la ley.

- Hiç kimse hukukun üstünde değil.
- Kimse yasalardan üstün değildir.

Esta ley solo afecta a los extranjeros.

Bu yasa sadece yabancıları etkiler.

Esta ley no se aplica en Japón.

Bu kanun Japonya'da geçerli değil.

Esta ley rige para todo el mundo.

Bu yasa herkes için geçerlidir.

El senado aprobó el proyecto de ley.

- Senato, tasarıyı onayladı.
- Senato, tasarıyı kabul etti.

La ley es el casco más seguro.

Kanun en güvenli koruyucudur.

La ley es la misma para todos.

Kanun herkes için aynıdır.

La ley prohíbe que los menores fumen.

- Kanun, yaşı küçük olanların sigara içmesini yasaklıyor.
- Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor.

El abogado nos explicó la nueva ley.

Avukat yeni yasayı bize açıkladı.

- La ley dice que todos los hombres son iguales.
- La ley establece que todos los hombres son iguales.

Yasa tüm insanların eşit olduğunu söylüyor.

Significa algo así como la ley del mundo

demek ki dünyanın kanunu gibi bir şey

¿Hay alguna ley aquí acerca de cruzar imprudentemente?

Kırmızı ışıkta ya da yaya geçidi olmayan yerlerde karşıdan karşıya geçmekle ilgili burada bir yasa var mıdır?

Pase lo que pase, debemos obedecer la ley.

Ne olursa olsun, yasalara uymalıyız.

La ley no se aplica en este caso.

Yasa bu durumda uygulanmaz.

Estoy en contra de este proyecto de ley.

- Faturaya itirazım var.
- Ben tasarıya karşıyım.

Lo que está haciendo va contra la ley.

Onun yaptığı yasalara aykırıdır.

El parlamento federal aprobó hoy una nueva ley.

Federal meclis bugün yeni bir yasayı benimsedi.

La mayoría votó contra el proyecto de ley.

Bir çoğunluk tasarıya karşı oy verdi.

Ella es una ciudadana que respeta la ley.

O, yasalara saygılı bir vatandaş.

¿Es la comida aceptable según la ley islámica?

Yemek helal midir?

La ley no permite la confesión bajo tortura.

Hukuk işkence altında itirafı kabul etmiyor.

Mendigar en la calle está prohibido por ley.

Yasaya göre, sokakta dilenmek yasaktır.

Tom es un ciudadano que respeta la ley.

- Tom yasalara uyan bir vatandaştır.
- Tom kanunlara saygılı bir yurttaş.

La gente que quebranta la ley es castigada.

Yasayı çiğneyen insanlar cezalandırılır.

Hubo irregularidad, el guardia estaba haciendo cumplir la ley

düzensizlik vardı ortada bekçi ise kanunları uyguluyordu

La nueva ley debería eliminar algo del crimen organizado.

Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.

Debería haber una ley contra el hackeo de computadoras.

Bilgisayar korsanlığı karşı bir yasa olmalı.

Él sabe como quebrar la ley sin ser atrapado.

O, yakalanmadan nasıl suç işleyeceğini biliyor.

La revisión de la ley no puede demorar más.

Yasanın revizyonu daha fazla ertelenemez.

¿Alguna vez Tom ha tenido problemas con la ley?

Tom'un hiç yasa ile başı dertte oldu mu?

Tom es un decente ciudadano que respeta la ley.

Tom terbiyeli, yasalara saygılı bir vatandaş.

La ley y la política son dos cosas diferentes.

Hukuk ve siyaset iki farklı şeydir.

El abuso infantil está en contra de la ley.

Çocuk istismarı yasalara aykırıdır.

La Policía espera que la gente siga la ley.

Polis insanların hukuka uymasını bekliyor.