Translation of "Leerlo" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Leerlo" in a sentence and their turkish translations:

Podéis leerlo.

Bunu okuyabilirsiniz.

¿Podrías leerlo?

Onu okur musun?

Quiero leerlo.

Onu okumak istiyorum.

Cualquiera puede leerlo.

Birisi onu okuyabilir.

No quiero leerlo.

Onu okumak istemem.

Me gustaría leerlo.

Onu okumak istiyorum.

Él no puede leerlo.

O onu okuyamaz.

No voy a leerlo.

Onu okumayacağım.

- Creo que debería leerlo usted mismo.
- Creo que deberías leerlo tú mismo.

Bence bunu kendin okumalısın.

Todos ustedes tienen que leerlo.

Hepiniz onu okumak zorundasınız.

Me tomó varias horas leerlo.

Bunu okumak birkaç saatimi aldı.

- Sé hablar chino, pero no leerlo.
- Puedo hablar chino, pero no puedo leerlo.

Çince konuşabiliyorum ama okuyamıyorum.

Gracias por leerlo hasta el final.

- Sonuna kadar okuduğun için teşekkürler.
- Sonuna kadar okuduğunuz için teşekkürler.

Tom firmó el contrato sin leerlo.

Tom sözleşmeyi onu okumadan imzaladı.

Puedes tomar el libro si puedes leerlo.

Eğer onu okuyabilirsen kitabı alabilirsin.

No puedo hablar chino. Solo puedo leerlo.

Çince konuşamam. Yalnızca okuyabilirim.

Haga el favor de leerlo una vez más.

Lütfen bunu bir kez daha oku.

Este libro es tan difícil que no puedo leerlo.

Bu kitap okuyamayacağım kadar zor.

Por favor, devuelve el libro cuando hayas terminado de leerlo.

Lütfen onu okumayı bitirdiğinde kitabı iade et.

Por favor, préstame el libro cuando hayas terminado de leerlo.

Onu okumayı bitirdiğinde lütfen kitabı bana ödünç ver.

Te voy a prestar el libro apenas termine de leerlo.

Okumayı bitirir bitirmez kitabı sana vereceğim.

Este libro es demasiado complicado para leerlo en una semana.

Bu kitap bir haftada okunulmayacak kadar zor.

Pensé que Tom sencillamente firmaría el contrato sin leerlo con cuidado.

Tom'un onu dikkatlice okumadan sadece anlaşmayı imzalayacağını düşündüm.

Este libro es tan sencillo que hasta un niño puede leerlo.

Bu kitap o kadar kolay ki bir çocuk bile onu okuyabilir.

¿Por qué has dejado de escribir tu blog? Tanto que me gustaba leerlo.

Blogunu güncellemeyi neden bıraktın? Okumayı hep dört gözle beklemiştim.

Un libro que valga la pena leer, vale la pena leerlo dos veces.

Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.