Translation of "Bajar" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Bajar" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Podría bajar el volumen?
- ¿Puedes bajar el volumen?

Sesi kısabilir misiniz?

Volví a bajar.

...hemen geri daldım.

¿Vas a bajar?

Aşağıya geliyor musun?

Debo pensar cómo bajar.

Buradan inmenin bir yolunu bulmalıyım.

Debemos bajar por aquí.

Bu aşağı iniş güzergâhımız olacak.

Bien, debemos bajar. ¡Vamos!

Tamam, aşağı inmeliyiz. Hadi!

¿Puedo bajar la televisión?

TV'nin sesini kısabilir miyim?

¿Puede bajar el precio?

Fiyatı düşürebilir misiniz?

¿Podría bajar el volumen?

Sesi kısar mısın?

Quiero bajar cinco kilos.

Beş kilo vermek istiyorum.

¿Puedes bajar la radio?

Radyoyu kısar mısın?

Si no puedo bajar andando,

Eğer aşağıya yürüyerek inemiyorsam

Hola, Lewis, ¿vas a bajar?

Merhaba Lewis, inecek misin?

Buscaremos otra forma de bajar.

Tamam, şimdi başka bir iniş yolu bulacağız.

¿Te importaría bajar el volumen?

- Sesi azaltmanızın sakıncası var mı?
- Sesi kısar mısınız?

¿Te importaría bajar la radio?

- Pardon ama radyoyu kısabilir misin acaba?
- Radyoyu kısar mısınız?

¿Cómo puedo bajar de peso?

Nasıl zayıflayabilirim?

Limítate a bajar por aquí.

Hemen buraya gel.

Tengo que bajar la persiana.

Panjurları indirmem gerekiyor.

La temperatura puede bajar a -30°,

Sıcaklık burada eksi 30 dereceye kadar düşebiliyor.

No quiero quedarme aquí. Quiero bajar.

Burada oyalanmak istemiyorum. Aşağı inmek istiyorum.

Bien, antes de bajar, tiraré esto.

Pekâlâ, başlamadan önce bunu atacağım.

¿Quieren bajar a rapel? Muy bien.

Halat mı diyorsunuz? Pekâlâ.

¿Podrías bajar un poco el precio?

Fiyatı biraz düşürür müsün?

Tom tiene que bajar de peso.

Tom zayıflamak zorunda.

Lo oí bajar por las escaleras.

Onun merdivenlerden aşağı gittiğini duydum.

Creo que deberíamos bajar el precio.

Sanırım fiyatı düşürmeliyiz.

Ella trató de bajar sus gastos.

Ona giderlerini azaltmaya çalıştı.

Él acaba de bajar las escaleras.

O sadece merdivenlerden aşağı indi.

Por favor, ayúdame a bajar esto.

Lütfen bunu aşağı çekmek için bana yardım edin.

Tom está intentando bajar de peso.

Tom kilo vermeye çalışıyor.

¿Podrías bajar un poquito las luces?

Işıkları biraz karartır mısın?

Tom nos pidió bajar la música.

Tom müziğin sesini kısmamızı istedi.

Bien, debemos pensar cómo bajar hacia ella.

Tamam, onun yanına inmenin bir yolunu bulmalıyız.

Y, luego, pensaré cómo bajar desde allí.

aşağı ulaşmanın yolunu arayacağım.

Estuve intentando bajar un poco de peso.

Biraz kilo vermeye çalışıyorum.

Ellos lo oyeron bajar por las escaleras.

Onlar onun aşağı geldiğini duydular.

Tengo que bajar en la próxima parada.

Bir sonraki durakta inmek zorundayım.

No quiero bajar y quedarme a la mitad.

Kendimi geri dönüşü olmadan aşağıda bulmak istemem.

Si puedo usarla, podré bajar hasta el camino.

Bunu kullanabilirsem beni yola indirecektir.

¿Cuál es el camino más seguro para bajar?

Şelaleden aşağı inmenin en güvenli yolu ne?

Es emocionante bajar a un nido de víboras.

Bir yılan kuyusuna inmek her zaman heyecan vericidir.

Es emocionante bajar a un nido de víboras.

Bir yılan kuyusuna inmek her zaman heyecan vericidir.

¿No puedes bajar un poco más el precio?

Fiyatı biraz indiremez misin?

Para bajar de peso deberías practicar algún deporte.

Kilo kaybetmek için biraz spor yapsan iyi olur.

Haga el favor de avisarme cuando debo bajar.

Lütfen ne zaman inmem gerektiğini bana bildir.

Vi un gato muerto al bajar del taxi.

Taksiden inince ölü bir kedi gördüm.

Tom comenzó a bajar los costales del camión.

Tom çantaları kamyondan çıkarmaya başladı.

¿Me podría avisar cuándo me tengo que bajar?

Lütfen ne zaman ineceğimi bana söyler misiniz?

¿Quieren bajar a rapel hasta el fondo del cañón?

Demek bu yarığın kenarından halatla inmemizi istiyorsunuz?

Bajar a ese cañón nos desvió de nuestra ruta

O yarığa halatla inmek bizi soğuk zincir güzergâhından çıkarıp

Hay una opción: bajar a rapel por el acantilado.

Tek seçenek var: Bu tepeden halatla inmek.

Debemos bajar por esta montaña y buscar a Dana.

Bu dağdan inip Dana'yı aramalıyız.

Antes de bajar del taxi, se paga la tarifa.

Taksiden inmeden önce yol parasını öderiz.

Ella intentó ponerse a dieta y bajar cinco kilos.

O bir diyet yapmaya çalıştı ve beş kilo kaybetti.

- Quiero adelgazar.
- Quiero perder peso.
- Quiero bajar de peso.

- Ben kilo vermek istiyorum.
- Kilo vermek istiyorum.

¿Puedes bajar el volumen de la música, por favor?

Lütfen müziğin sesini azaltır mısın?

¿Quiere ayudarme a bajar las maletas de la red?

Bavulları raftan indirmeme yardım eder misin?

Bien, ¿cuál es nuestra mejor opción para bajar al cañón

Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin

El gobierno declaró explícita su intención de bajar los impuestos.

- Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça bildirdi.
- Hükümet, niyetinin vergileri düşürmek olduğunu açıkça belirtti.

Hay que esperar el momento adecuado para bajar la palanca.

Anahtarı çekmek için doğru zamanı beklemek zorundasın.

Para bajar a rapel, presionen "Derecha" y luego el botón "OK".

Aşağı inmek istiyorsanız "Sağ" ve "Tamam" tuşlarına basın.

¿O nos quedamos aquí e intentamos bajar y llegar al bosque?

burada kalıp aşağıya inerek ormana mı ulaşalım?

Y estamos listos. Es emocionante bajar a un nido de víboras.

Ve işte hazırız. Bir yılan kuyusuna inmek her zaman heyecan vericidir.

¿O no usamos la cuerda y hacemos escalada libre para bajar?

halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

Sin embargo, por experiencia, se debe tener mucho cuidado al bajar.

Ama deneyimlerime göre biliyorum ki serbest inişte çok dikkatli olmalıyım.

Tiene cientos de metros. No hay modo de bajar por aquí.

Onlarca metre olmalı. Buradan aşağı inmeye imkân yok.

- Necesito bajar 5 libras.
- Tengo que perder 2 kilos y medio.

2-3 kilo vermem gerekiyor.

¿Cuáles son aquellos alimentos que puedes consumir para bajar el colesterol?

Kolesterolünü düşürmek için yiyebileceğin bazı yiyecekler nedir?

Para usar la cuerda, toquen "Izquierda". Para bajar a rapel, toquen "Derecha".

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için de "Sağ"a tıklayın.

Es lo más importante al bajar a rapel. De qué nos sostenemos.

Halatla inişte dikkat etmeniz gereken en önemli şey bu. Onu neye bağladınız?

¿Cuál es la forma más rápida de bajar y rescatar a Dana?

Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?

Los mineros las usaban para subir y bajar piedras de la montaña.

Madenciler bu eski zincirleri dağlarda taş taşımak için kullanıyorlardı.

Me quité el calzado, empecé a bajar a pie por el sendero,

Sıkı dağcılık ayakkabılarımı çıkarıp yürüyerek inmeye başladım

- Necesito bajar un par de kilos.
- Necesito perder un par de quilos.

Birkaç kilo kaybetmem gerekiyor.

El riesgo puede subir o bajar dependiendo de como cada uno se comporta.

Her birimizin nasıl davrandığına göre risk azalıp çoğalabilir.

La otra opción es usar mi propia cuerda, atarla y bajar por el acantilado.

Diğer seçenekse kendi halatımı kullanmak. Onu bağlayıp yamaçtan aşağı inebilirim.

O podemos usar esta cuerda, buscar algo a qué atarla y bajar a rapel.

Ya da bu halatı kullanarak bağlayacak bir şey bulup onunla aşağı inebiliriz.

- Ten cuidado con donde pisas cuando bajes la escalera.
- Ten cuidado al bajar las escaleras.

Merdivenlerden inerken adımlarına dikkat et.

- Disculpe, necesito bajar en la siguiente estación.
- Permiso, tengo que bajarme en la siguiente parada.

Affedersiniz, bir sonraki durakta inmek zorundayım.

Para usar la cuerda, hagan clic en "Izquierda". Para bajar a rapel, hagan clic en "Derecha".

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için "Sağ"a tıklayın.

¿Hacemos rapel y bajamos directamente? ¿O no usamos la cuerda y hacemos escalada libre para bajar?

Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim, halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

Sé que bajar música del Internet sin pagar está mal, pero lo hago de todos modos.

Ödeme yapmadan internetten müzik indirmenin yanlış olduğunu biliyorum ama ben yine de yapıyorum.

Bien, ¿cuál es nuestra mejor opción para bajar al cañón y ver si ese metal que brilla son los restos?

Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?