Examples of using "Hoyo" in a sentence and their turkish translations:
Bu deliğin içine girdi.
Bir balık avlama deliğimiz oldu!
Deliği tıkayalım.
Onun çorabında bir delik var.
Bir çukura düştüm.
Bunda bir delik var.
Oradaki deliği gördünüz mü? Yılan deliği.
Şimdi bir ayağımız çukurda.
O, kuma bir çukur kazdı.
Bu çukuru bir şeyle doldurmak zorundayız.
O deliğe girmeden önce yakalamaya çalışalım.
Dikkatli ol! Yolda bir çukur var.
Duvardaki deliği doldurdu.
Bir balık avlama deliğimiz oldu. Şuna bakın!
O bir kara delik.
biraz su alıp bunu deliğin içine dökebilirim.
Golf topu neredeyse deliğe giriyordu.
Pekâlâ, yapacağımız ilk şey buraya küçük bir delik açmak.
Elimi bir deliğe sokarken her zaman biraz gerilirim.
Deliğin gittiği yönü hissedebiliyorum. Tanrım.
Sen hiç bunun kadar derin bir çukur kazdın mı?
Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.
ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.
ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.
biraz su aldıktan sonra deliğe dökerek dışarı çıkarıp o şekilde de alabilirim.
Çorabında büyük bir delik var.
Bisikletimden düşünce kot pantolonumda bir delik açtım.
Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı.