Translation of "Llenar" in Turkish

- Tom tiene que llenar estas formas.
- Tom tiene que llenar estos formularios.

Tom bu formları doldurmak zorunda.

Y van a llenar este continente

Ve onlar bu kıtayı

¿Podría llenar este formulario, por favor?

Lütfen bu formu doldurur musun?

Debemos llenar este hoyo con algo.

Bu çukuru bir şeyle doldurmak zorundayız.

Los madrugadores comienzan a llenar la acera.

Erkenciler kaldırımları doldurmaya başlıyor.

Tom tuvo que llenar un montón de formularios.

Tom bir sürü form doldurmak zorundaydı.

Vamos a llenar esto con las ramas de abeto.

Bir de ladin dallarıyla çevreleyeceğiz.

Pero por el momento no sabemos cómo llenar ese espacio.

ama şu an için nasıl dolduracağımızı bilmiyoruz.

El mundo no está en condiciones de llenar este vacío.

Dünya bu eksiği kapatacak durumda değil.

- No acabó de llenar este formulario.
- No acabaste de rellenar este formulario.

Bu formu doldurmayı bitirmedin.

Solo se vuelve obvia al anochecer. Llenar el arrecife de luz azul revela lo que está pasando.

Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.