Translation of "Calcetín" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Calcetín" in a sentence and their turkish translations:

Me falta un calcetín.

Ben bir çorabı kaybediyorum.

- Este calcetín tiene un agujero.
- Hay un agujero en este calcetín.

Bu çorapta bir delik var.

Su calcetín tiene un hoyo.

Onun çorabında bir delik var.

Este calcetín tiene un agujero.

Bu çorapta bir delik var.

Hay un agujero en tu calcetín.

Çorabında bir delik var.

Hay un agujero en su calcetín.

Onun çorabında bir delik var.

Tienes un gran agujero en el calcetín.

Çorabında büyük bir delik var.

¿Dónde está la pareja de este calcetín?

Bu çorabın eşi nerede?

- Tu calceta tiene un agujero grande.
- Hay un hoyo grande en tu calcetín.

Çorabında büyük bir delik var.

Tatoeba: ¡Donde los debates son más candentes que dos conejos haciendo bebés en un calcetín!

İşte tartışmaların çorap içinde düzüşen tavşanlardan daha sıcak geçtiği yer: Tatoeba!