Examples of using "Calcetín" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir çorabı kaybediyorum.
Bu çorapta bir delik var.
Onun çorabında bir delik var.
Bu çorapta bir delik var.
Çorabında bir delik var.
Onun çorabında bir delik var.
Çorabında büyük bir delik var.
Bu çorabın eşi nerede?
Çorabında büyük bir delik var.
İşte tartışmaların çorap içinde düzüşen tavşanlardan daha sıcak geçtiği yer: Tatoeba!