Examples of using "Grito" in a sentence and their turkish translations:
Bırak yoksa bağıracağım.
Bir çığlık duydum.
Onlara bağırmıyorum.
Bir çığlık duymadın mı?
Bir yardım çığlığı duydum.
O bir bağırma sesi duydu.
Bir çığlık duymadın mı?
Çığlığı duymadın mı?
Birden bir çığlık sesi duydum.
Adam büyük bir çığlık attı.
- O, dehşetten dolayı çığlık attı.
- O, dehşetle haykırdı.
Biz onun çığlık attığını duyduk.
Tom nefes nefese kaldı.
Sessizlik bir çığlık ile bozuldu.
Bir çığlık ve sonra bir kaza duydum.
Tom bir çığlık bastırdı.
Çığlığı, durgun gecede 100 metrenin ötesine kadar ulaşıyor.
Yöneticinin önünde ilk kez çığlık attım. Masada büyük bir hamamböceği görmüştüm!