Translation of "Gane" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Gane" in a sentence and their turkish translations:

Quiero que Tom gane.

Tom'un kazanmasını istiyorum.

Quiero que Nino gane.

Ben Nino'nun kazanmasını istiyorum.

Espero que Tom gane.

Tom'un kazanacağını umuyorum.

Quiero que ella gane.

Onun kazanmasını istiyorum.

Quiero que él gane.

Onun kazanmasını istiyorum.

- Me da igual quien gane.
- A mí no me importa quien gane.

Kimin kazanacağı benim için önemli değil.

Seguramente gane las próximas elecciones.

O muhtemelen önümüzdeki seçimleri kazanacak.

Espero que gane nuestro equipo.

- Umarım ekibimiz kazanacak.
- Umarım takımımız kazanır.

Puede que nuestro equipo gane.

Takımımız kazanabilir.

Quiero que mi país gane.

Ülkemin kazanmasını istiyorum.

Me da igual quién gane.

Kimin kazandığı umurumda değil.

Quiero que Tom gane las elecciones.

Tom'un seçimi kazanmasını istiyorum.

- ¡Estoy atónito! Emmanuel probablemente gane las siguientes elecciones.
- ¡Estoy atónita! Emmanuel probablemente gane las siguientes elecciones.

Şoktayım! Emmanuel muhtemelen önümüzdeki seçimi kazanacak.

No importa qué equipo gane el partido.

Oyunu hangi takımın kazanacağı önemli değil.

Es posible que él gane este juego.

- Onun bu oyunu kazanması muhtemeldir.
- O, muhtemelen bu oyunu kazanır.

Nadie cree que Tom gane la carrera.

Hiç kimse Tom'un yarışı kazanacağını düşünmüyor.

- Quien sea que gane la carrera, recibirá el premio.
- Quienquiera que gane la carrera obtendrá el premio.

Yarışı kim kazanırsa ödülü alacak.

- Probablemente gane el partido.
- Él ganará probablemente la partida.

O, muhtemelen oyunu kazanacak.

La verdad es que no me importa quien gane.

Kimin kazandığı gerçekten umurumda değil.

Casi no hay ninguna esperanza de que gane las elecciones.

Onun seçimi kazanacağına dair neredeyse hiç umut yok.

- ¡Sí! ¡Gané dos veces seguidas!
- ¡Sí! ¡Gane dos veces seguidas!

Evet! İki kez üst üste kazandım!

Las chances de que nuestro equipo gane son muy buenas.

Takımımızın kazanma şansı çok iyi.

Personalmente, no creo que marque ninguna diferencia quién gane las elecciones.

Şahsen, seçimi kimin kazanacağının herhangi bir yaratacağını sanmıyorum.

Lo único que le importa a Tom es cuánto dinero gane.

Tom için önemli olan tek şey, onun ne kadar para kazandığıdır.

Y, honestamente, yo estaba alentando para que la gente de color gane.

Mücadeleyi beyaz olmayan insanların kazanmasını yürekten istiyordum.