Translation of "Frasco" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Frasco" in a sentence and their turkish translations:

Saco mi pequeño frasco.

Küçük kutumu çıkartacağım.

Metámosla en el frasco.

Tamam, onu şu kaseye alalım.

Será un buen hallazgo. Buscaré mi frasco.

Tamam, bu iyi bir av olacak. Küçük kutumu çıkartayım.

Cuando tome medicamentos, siga las instrucciones del frasco cuidadosamente.

- İlaç alırken şişe üzerindeki yönergeleri dikkatle izleyin.
- İlaç içerken şişe üzerindeki talimatlara dikkatlice uyun.

Tom encontró un frasco de pastillas debajo de la cama.

Tom yatağın altında boş bir hap şişesi buldu.

Usaremos un guante de látex y este pequeño frasco también. Muy bien.

lateks bir eldiven kullanacağız. Küçük kavanozumuz da burada. Pekâlâ.

Un frasco de champú cuesta tanto como un tubo de pasta dentífrica.

Bir şişe şampuan, bir tüp diş macunu kadar maliyetlidir.

El veneno empieza a salir de ellos y a caer en el frasco.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.

Y el veneno empieza a salir de ellos, y a caer en el frasco.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.

Y el veneno empieza a salir de ellos, y a caer en el frasco. Muy bien.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar. Tamam.

Él impala a miles de turcos muertos alrededor de Targoviste y envía la cabeza de Hamza en un frasco

Binlerce savaş esiri Türk'ü kazığa oturttur ardından Hamza Paşa'nın kellesini