Examples of using "Saco" in a sentence and their turkish translations:
Bir çuval patates istiyorum.
Küçük kutumu çıkartacağım.
Leyla çuvalı boşalttı.
Ben de ceketimi çıkardım.
Bir çuval patates istiyorum.
İyi dostlarımdan güç alırım.
Yarası olan gocunur.
Ben de çuvalı kaldıramam.
ceketimi, gömleğimi giyiyor ve kravat takıyordum
Ceketin bir düğmesi koptu.
Mızrak çuvala sığmaz.
Arkasındaki zehir kesesini gördünüz mü?
ergenekonu öcü kaka göstermek
Onun ceketinin manşetleri kötü yıpranmış.
Tom çuvala uzandı ve biraz madeni para çıkardı.
Ya öcü değil ki bu karantina
Hava nasıl olursa olsun, köpeğimi yürüyüşe götürürüm.
Boş bir çuvalın dik durması zordur.
Aslında, komedimi ilk başta ortaya çıkardığım yer burası.
Şuna bakın. Arkasındaki zehir kesesini gördünüz mü?
Bunun gibi küçük pençeleri ve kuyruğunda büyük bir zehir kesesi varsa
Tom Mary'ye bir torba ayçiçeği çekirdeği uzattı.
Bacağınızı her çekişinizde, daha da derine doğru emiyor.
Benim için her zaman üç şey vardır. Ailemden güç alırım.
Ama bilirsiniz, böyle zamanlarda gücümü nereden aldığımı da düşünürüm.
Kulağına küpe olsun!
Kamp için yatak yapmak için bir çuvalı samanla doldurduk.
O, o kadar zayıftır ki bir iskelet gibi görünüyor.
Erkek kardeşimden üç yaş daha büyüğüm.