Translation of "Fracasó" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Fracasó" in a sentence and their turkish translations:

Tom fracasó horriblemente.

Tom fena halde başarısız oldu.

Nuestro proyecto fracasó.

Projemiz başarısız oldu.

¿Fracasó de nuevo?

Yine başarısız oldu mu?

La organización fracasó.

Organizasyon başarısız oldu.

- Tom reprobó.
- Tom fracasó.

Tom başarısız oldu.

- No lo consiguió.
- Falló.
- Fracasó.

Bu başarısız oldu.

George fracasó en los negocios.

George işinde başarısız oldu.

Ella fracasó y se sintió humillada.

O düştü ve utanmış hissetti.

Él fracasó a pesar de todo.

Yine de başarısız oldu.

Su empresa fracasó por falta de fondos.

Onun taahhütü fon eksikliğinden başarısız oldu.

- ¿Ha fracasado de nuevo?
- ¿Fracasó de nuevo?

Yine başarısız mı oldu?

Él explicó por qué el experimento fracasó.

Deneyin niçin başarısız olduğunu açıkladı.

Él hizo lo mejor que pudo, pero fracasó.

O, elinden geleni yaptı, ancak başarısız oldu.

El experimento fracasó a causa de algunos defectos menores.

Bazı küçük hatalardan dolayı deney başarısız oldu.

Fracasó al intentar hacer lo que dijo que haría.

Yapacağını söylediği şeyi yapamadı.

Quiso presumir su astucia en la lección, pero fracasó.

O ders sırasında akıllılığını göstermek istedi ama o başarısız oldu.

Ella fracasó en su intento de nadar por el canal.

- Kanal'ı yüzerek geçme planları suya düştü.
- Manş denizini yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.

Fracasó en el intento de navegar cruzando el océano Pacífico.

O, Pasifik Okyanusu boyunca yelkenli ile gitme girişiminde başarısız oldu.

Muy a mi pesar, Mary fracasó al reparar el ordenador.

Çok hayal kırıklığına uğradım, Mary bilgisayarını onaramadı.

La reina fracasó en darle un heredero varón al rey.

Kraliçe kral için bir erkek varis üretemekte başarısız oldu.

Él fracasó en su intento de atravesar el río a nado.

O, nehri yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.

Él fracasó completamente en entender por qué ella se había enojado.

O onun niçin kızdığını tam olarak anlamadı.