Translation of "Entristece" in Turkish

¿Qué te entristece tanto?

Seni bu kadar üzen şey ne?

Me entristece mucho oír eso.

Onu duyduğuma çok üzüldüm.

Me entristece oírte decir eso.

Onu söylediğini duymak beni üzüyor.

Me entristece pensar en su muerte.

Onun ölümünü düşünmek beni üzüyor.

El triunfo es la mejor venganza porque entristece a todos los que no te quieren.

Başarı en güzel intikamdır çünkü seni sevmeyen herkesi üzer.