Examples of using "Muerte" in a sentence and their turkish translations:
Birinin ölmesi...
- Ölü mü?
- O öldü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?
- Biz onun ölümünü teyit ettik.
- Onun ölümünü doğruladık.
Ben ölümüm.
O, ölümden korkmadı.
O, ölüm cezasına çarptırıldı.
Onlar ölümden korkuyor.
Ben onurlu bir ölümü tercih ederim.
Ölüm yakındır.
Biz onun ölümüne ağıt yaktık.
Ölüm tehlikesini atlattım.
Ben ölümüne dövüşeceğim.
Ölümü düşün.
- Tom ölümünü tezgâhladı.
- Tom'un ölümü kendi tezgâhıydı.
- Tom'un ölümü kendi kurgusuydu.
- Tom kendini ölmüş gibi gösterdi.
O, hızla öldü.
Onun ölümü herkesi üzdü.
Hiç kimse ölümden kaçamaz.
Ölüm korkusu ölümün kendisinden daha kötüdür.
Onun ölüm haberini aldık.
Ölümden korkmam.
O ölümden korkuyor.
eziyet ve ölüme gönderiyor.
Baykuşlar ölümü önceden haber verebilirler.
Şimdi sana ölümümü veriyorum.
Ölümle yüz yüze kaldık.
Ölümünüz, benim yaşamımdır.
Ölüm bir haktır.
Ölümden korkuyorsun.
Biz ölümden korkuyoruz.
Tom ölüm cezasına çarptırıldı.
Bu bir ölüm kalım meselesidir.
Ölümden korkmam.
Ölümden sonra hiçbir şey yok.
O ölümden korkmaz.
sosyal olarak ölü dediğimiz durum içerisindesiniz.
Ani ölüm de dahil kalp sendromları
Yaşamın... ...ve ölümün...
ikinci yıl dönümüydü
devamında ölüme kadar giden bir yolu vardır
yaşam ve ölüm gibi.
Ölüm cezasını kaldırmalıyız.
Cinayet ölümle cezalandırılır.
Hikaye onun ölümü ile sona erer.
Onun ölümü hepimizi şaşırttı.
O, bıçaklanarak öldürüldü.
Onların hepsi onun ölümünden bahsediyorlar.
Onun ölümü büyük bir kayıptır.
Onun ani ölümü bir trajedi idi.
Tom Mary'nin ölümünün intikamını aldı.
Yargıç onu ölüme mahkûm etti.
Tom ölümüne daldı.
Davalı idama mahkûm edildi.
- Tek çıkış yolu ölüm mü?
- Ölüm müdür tek çıkar yol?
- Ölüm tek çıkar yol mu?
Ölümden korkmuyorum.
Ölümden korkmam.
Mahkeme onu ölüme mahkum etti.
Öldürülmekten kıl payı kurtuldu.
Onun ölümünü düşünmek beni üzüyor.
Ölüm uykuya benzer.
Ölümden önce hayat var mıdır?
Bana özgürlük ya da ölüm ver!
Bu bir dalış çubuğu.
Ölümün yüzü karşısında güçsüzdü.
Jane doğal bir ölümle ölmedi.
Biz ölümden korkuyor muyuz?
O ölümden korkar mı?
Biz ölümden korkmuyoruz.
O, onu öldüresiye dövdü.
O ölümden korkuyor.
Onur ve ölüm arasında bir seçim yapmalısın.
Ölüm tek kurtuluş mu?
Ölüm dışında her şey için bir çare vardır.
Onlar ölümden korkmuyorlar.
İnanç istihbaratın ölümüdür.
neden olan ülkelerin vatandaşları olan bizler
Bana ya özgürlük verin ya da ölüm verin!
Mektup onun ölümüyle ilgili onu bilgilendirdi.
Şair ölümü uykuya benzetti.
Kralın ölümü bir savaşa yol açtı.
Onun ölümünden beri on yıl geçti.
Onun ölümünden derin üzüntü duydum.
Ailesinde bir ölüm oldu.
Onun ölümü kısmen benim hatamdı.
Ölüm korkulacak bir şey değil.
Bugün onun ölüm yıldönümü.
Ölüm cezası kaldırılmalıdır.
Ölümden daha kötü birçok şey var.
- Ölüm kalım meselesi.
- Bu bir yaşam ve ölüm meselesi.
Şimdi şiddet ve ölüme dayalı protestolar görüyoruz.
- Onun suçu ölüm cezasını hak etti.
- İşlediği suç ölüm cezasına layıktı.
İnsanlar onun ani ölümüne derinden üzüldüler.