Translation of "Desayunar" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Desayunar" in a sentence and their turkish translations:

Necesitas desayunar.

- Sabah kahvaltısı yapmalısın.
- Kahvaltı yapman gerekiyor.

- ¿Qué quieres desayunar?
- ¿Qué quiere usted desayunar?

Kahvaltı için ne istersiniz?

- Me gustaría desayunar contigo.
- Quisiera desayunar con usted.

Sizinle birlikte kahvaltı yapmak istiyorum.

- ¿No vas a desayunar?
- ¿No van a desayunar?

Kahvaltı yapmayacak mısınız?

Acabo de desayunar.

Ben kahvaltıyı az önce yaptım.

Bajó a desayunar.

O aşağıya kahvaltıya indi.

Ella debería desayunar.

O, kahvaltı yemelidir.

¿Quieres desayunar algo?

Kahvaltı için bir şey istiyor musun?

- ¿Ya has acabado de desayunar?
- ¿Ya terminaste de desayunar?

Kahvaltını bitirdin mi?

- ¿Qué quieres desayunar?
- ¿Qué quiere usted desayunar?
- ¿Qué quieres para desayunar?
- ¿Qué quiere de desayuno?

- Kahvaltı için ne istersiniz?
- Kahvaltı için ne istiyorsun?

¿Qué comiste para desayunar?

Sabah kahvaltısı için ne yedin?

Él empezó a desayunar.

O, kahvaltısını yemeye başladı.

Tomamos sándwiches para desayunar.

Biz sabah kahvaltısı için sandviçler yedik.

¿Has acabado de desayunar?

Sabah kahvaltını bitirdin mi?

- Hicimos tortitas para desayunar.
- Hacemos panquecillos calientes para desayunar.
- Hacemos hotcakes para desayunar.
- Hicimos panqueques para el desayuno.

Sabah kahvaltısı için gözleme yaptık.

- Riega las flores antes de desayunar.
- Riega las plantas antes de desayunar.

Kahvaltı etmeden önce çiçekleri sula.

- Aún no he acabado de desayunar.
- Todavía no he acabado de desayunar.

Kahvaltıyı henüz bitirmedim.

- ¿A qué hora sueles desayunar?
- ¿A qué hora desayunas normalmente?
- ¿A qué hora acostumbras desayunar?
- ¿A qué hora solés desayunar?

Genellikle saat kaçta kahvaltı yaparsın?

Deberías desayunar todos los días.

Her gün kahvaltı yapman gerek.

Apenas tenemos tiempo para desayunar.

Bizim neredeyse kahvaltı için zamanımız yoktu.

¿Cuánto sueles tardar en desayunar?

Sabah kahvaltısı yapman genellikle ne kadar sürer?

Solo quisiera desayunar en paz.

Sadece barış içinde kahvaltımı yemek istiyorum.

¿Ya has acabado de desayunar?

Kahvaltını bitirdin mi?

Acabamos de terminar de desayunar.

Kahvaltıyı henüz bitirdik.

No tuve tiempo para desayunar.

Kahvaltı için vaktim yoktu.

Acabo de terminar de desayunar.

Az önce kahvaltıyı bitirdim.

Suelo desayunar a las siete.

Genellikle saat yedide kahvaltı yaparım.

- Tom suele darse una ducha antes de desayunar.
- Tom suele ducharse antes de desayunar.

Tom kahvaltı yapmadan önce genellikle duş alır.

¿A qué hora vas a desayunar?

Ne zaman kahvaltı yapacaksınız?

¿Qué toman los chinos para desayunar?

Çinliler kahvaltıda ne yer?

Invité a mi vecino a desayunar.

Komşumu kahvaltıya çağırdım.

¿A dónde vamos a desayunar hoy?

Kahvaltıyı bugün nerede yapacağız?

Pronto será la hora de desayunar.

Yakında kahvaltı zamanı olacak.

Todavía no he terminado de desayunar.

Ben hala kahvaltı etmeyi bitirmedim.

Tom ya ha terminado de desayunar.

Tom kahvaltıyı zaten bitirdi.

Tom no tuvo tiempo para desayunar.

Tom'un kahvaltı için zamanı yoktu.

- ¿A qué hora sueles desayunar?
- ¿A qué hora desayunas normalmente?
- ¿A qué hora acostumbras desayunar?
- ¿A qué hora desayunas comúnmente?
- ¿A qué hora solés desayunar?

Genellikle saat kaçta kahvaltı yersin?

Ayer salí de la casa sin desayunar.

Ben dün kahvaltı etmeden evden çıktım.

Todos los días corremos antes de desayunar.

Her sabah kahvaltıdan önce koşarız.

Ella salió a caminar antes de desayunar.

O, kahvaltıdan önce bir yürüyüş yaptı.

Me cepillo los dientes después de desayunar.

Kahvaltıdan sonra dişlerimi fırçalarım.

Tom salió de casa después de desayunar.

Tom kahvaltıdan sonra evden ayrıldı.

- ¿Qué tomas para desayunar?
- ¿Qué desayunas comúnmente?

Genellikle kahvaltıda ne yersiniz?

Ella bajó a desayunar a las ocho.

Saat sekizde kahvaltı için aşağı geldi.

Se dio una ducha antes de desayunar.

Kahvaltıdan önce duş aldı.

Tom revisa su correo antes de desayunar.

- Tom kahvaltı yapmadan önce e-postasını kontrol eder.
- Tom kahvaltı etmeden önce e-mailine bakar.

- Cada mañana antes de desayunar ella trota.
- Él se va a correr todos los días antes de desayunar.

O her sabah kahvaltıdan önce koşmaya gider.

Esta mañana no he tenido tiempo de desayunar.

Bu sabah kahvaltı yemek için vaktim yoktu.

¿Qué es lo que más te gusta desayunar?

Favori kahvaltı yiyeceğin nedir?

Tom suele darse una ducha antes de desayunar.

Tom genellikle kahvaltıdan önce bir duş alır

- ¿Qué quieres para desayunar?
- ¿Qué quiere de desayuno?

Kahvaltı için ne istiyorsun?

- ¿Qué tomaste para desayunar?
- ¿Que comiste en el desayuno?

Kahvaltıda ne yedin?

Se puede desayunar entre las siete y las nueve.

Saat 7 ile 9 arasında kahvaltı edebilirsiniz.

¿Tú crees que desayunar todos los días es importante?

Her gün kahvaltı yemenin önemli olduğunu düşünüyor musunuz?

- ¿A qué hora vas a desayunar?
- ¿A qué hora desayunarás?

Saat kaçta kahvaltı yapacaksın?

Tom se comió los restos de la pizza para desayunar.

Tom kahvaltı için kalan pizayı yedi.

El médico me dijo que debería desayunar todos los días.

Doktor bana her gün kahvaltı yapmam gerektiğini söyledi.

Tom quería que viniera a desayunar así que lo hice.

Tom kahvaltı için gelmemi istedi, bu yüzden geldim.

Ella llevó a su perro al parque antes de desayunar.

Kahvaltıdan önce köpeğini parka götürdü.

- Mayuko come pan para desayunar.
- Mayuko come pan de desayuno.

Mayuko kahvaltı için ekmek yer.

Mi abuelo suele desayunar a las seis de la mañana.

Büyükbabam sabah kahvaltısını genellikle saat altıda yer.

Me gustaría desayunar en mi habitación a las ocho en punto.

Saat sekizde odamda kahvaltı yapmayı planlıyorum.

Mi madre a menudo nos prepara buñuelos para desayunar porque nos encantan.

Annem biz onları sevdiğimizden dolayı kahvaltı için bize tatlı çörek hazırlar.

- El sr Kojima fumó después del desayuno.
- El sr Kojima fumó después de desayunar.

Bay Kojima kahvaltıdan sonra bir sigara içti.

- ¿Qué es lo que más te gusta desayunar?
- ¿Cuál es tu desayuno favorito?
- ¿Cuál es tu desayuno preferido?

Favori kahvaltı yiyeceğin nedir?

- ¿Qué comiste para desayunar?
- ¿Qué comiste de desayuno?
- ¿Qué comiste al desayuno?
- ¿Qué desayunaste?
- ¿Qué comiste en el desayuno?

- Sabah kahvaltısı için ne yedin?
- Kahvaltı için ne yedin?