Examples of using "Dejas" in a sentence and their turkish translations:
Boston'dan ayrılıyor musun?
Bana seçenek bırakmıyorsun.
Şimdi gitmemize izin verir misin?
Hesap makinenizi ödünç alabilir miyim?
Bana bir tükenmez kalem ödünç verebilir misin?
Seninle gitmeme izin verir misin?
Bir şey yapmama izin vermiyorsun.
Lütfen gitmeme izin verir misin?
- Bir kez daha denememe izin verir misin?
- Bir kez daha denememe izin verir misiniz?
Neden sigarayı bırakmıyorsunuz?
Bana izin verirsen bunu yapabilirim.
- Çocuklarınızın kahve içmesine izin verir misiniz?
- Çocuklarınıza kahve içirtir misiniz?
Neden gitmemize izin vermiyorsun?
Neden Tom'u terk etmiyorsun?
Eğer onları içeri alırsanız sizi kendim öldürürüm.
Konuşmama izin verirsen, her şeyi açıklayabilirim.
Niçin Tom'u rahat bırakmıyorsun?
Neden onun karar vermesine izin vermiyorsun?
Neden Tom'un bunu senin için yapmasına izin veriyorsun?
Mary'nin bunu sana yapmasına neden izin veriyorsun?
Niçin Tom'u yalnız bırakmıyorsun?
Bana bir kalem ödünç verebilir misin?
"Biliyorsun, sigarayı bırakırsan sporda daha iyi olacaksın."
Onları yalnız bıraksan bile, çocuklar büyür.
Bunu yapmak istemiyorum ama bana seçenek bırakmıyorsun.
Onları görebilir miyim?
Ödünç alabileceğim bir silgin var mı?
Çocuklarınızın dondurma yemesine izin veriyor musunuz?
Bana bana izin verirsen onu sana açıklayabilirim.
Çocuklarınızın dondurma yemelerine izin veriyor musun?
Bıçağını ödünç alabilir miyim?
Silgini ödünç alabilir miyim?
Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.