Examples of using "Cura" in a sentence and their turkish translations:
Tedavi yok.
Ben bir rahibim.
güç iyileşmesine kronik yara denir.
Aptallık için bir tedavi var mı?
Kelliğin tedavisi yoktur.
Soğuk algınlığının tedavisi yoktur.
Aptallığın tedavisi yoktur.
Erkek kardeşim papaz oldu.
Tom bir rahiptir.
Kabuslar için hiçbir tedavi yoktur.
Bazı akıl hastalıklarının zaten tedavisi var.
Bu, onları evlendiren rahip.
Onlar bu hastalık için bir tedavi buldular.
- Zaman bütün yaraları iyileştirir.
- Zaman her şeyin ilacıdır.
Sonuç olarak sihirli mantar depresyonu ortadan kaldırabilir mi?
kendi kendine iyileşen birinin hikâyesi.
Google'a baktım. Tedavisi yok.
Tedavisi yok ama pek çok a-la-la-la-la.''
Bugüne dek hastalığa kanıtlanmış bir tedavisi ya da çare bulunamadı,
Kırık bir kalbin yaralarını sadece zaman iyileştirir.
Kuzenim Tanrı'nın çağrısını kabul etti ve rahip oldu.
Zamanla da ilerliyor ve tedavimiz yok.
bu yüzden, bunu önlememiz gerekiyor.
Semptomlardaki azalmaya rağmen tedavisi mümkün değildi.
Bilim adamları henüz kanser için bir çare bulmadılar.
Fransızca konuşan rahip gelecek hafta burada olacak.
gerçek bir iyileştirme anlamına geleceği bir gelecek tasavvur edebiliyorum.
İşbirliği sayesinde tedavi bulduğumuz bir hayat.
Rahip bana hakkını helal etti.
Verilen büyük bilimsel çabalara rağmen kesin bir tedavi yöntemi bulamadık.
düşüp dizi kanadığında beraber ona çare bulmaya çalışırdın
Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.