Translation of "Cuchara" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Cuchara" in a sentence and their turkish translations:

Dame la cuchara.

Bana kaşık verin.

Lamiste la cuchara.

Sen kaşığı yaladın.

Hay una cuchara.

Bir kaşık var.

- ¡Mi cuchara es muy grande!
- ¡Mi cuchara es demasiado grande!

Kaşığım çok büyük!

Tom bajó la cuchara.

Tom kaşığını yere bıraktı.

Ella lamió la cuchara.

O, kaşığı yaladı.

Hay una cuchara perdida.

Bir kaşık eksik.

- Esta cuchara es de té.
- Esta cuchara es para el té.

Bu kaşık çay için.

Comemos la sopa con cuchara.

Biz bir kaşıkla çorba yeriz.

¡Mi cuchara es demasiado grande!

Kaşığım çok büyük!

¿Podría alguien pasarme una cuchara?

Birisi bana kaşık verebilir mi?

¡Mi cuchara es muy grande!

Benim kaşığım çok büyük.

Coman, si no tienen una cuchara;

Kaşığınız yoksa yemek yemek,

¿Tenés una cuchara para que revuelva el arroz?

Pilavı karıştırabileceğim bir kaşığın var mı?

Por favor traiga su propio tenedor y cuchara.

Lütfen kendi çatal ve kaşığını getir.

El bebé todavía no puede usar una cuchara.

Bebek henüz bir kaşık kullanamaz.

La cuchara al lado del tenedor está sucia.

Çatalın yanındaki kaşık kirli.

Necesito una cuchara, un tenedor y un cuchillo. Gracias.

Bir kaşık, bir çatal ve bir bıçağa ihtiyacım var. Teşekkür ederim.

Camarero, por favor. Necesito una cuchara para la sopa.

Garson, lütfen. Çorba için bir kaşığa ihtiyacım var.

Donna nació con una cuchara de plata en su boca.

Donna varlıklı bir ailede doğdu.

Tom come el arroz con cuchara, pero Mary prefiere usar palillos.

Tom pilav yemek için bir kaşık kullanır ancak Mary yemek çubukları kullanmayı tercih ediyor.