Examples of using "Crecimiento" in a sentence and their turkish translations:
Yüksek vergiler ekonomik büyümeyi engelliyor.
Wellbeing Economy Governments'a üye oldular.
düşünmeye ve planlamaya davet ettim.
Ama ben iyi bir vatandaş olmama rağmen
gibi ciddi tehlike altındalar
İlaçlar büyümeyi hızlandırdı.
İthalattaki hızlı artış bizi şaşırttı.
Dünya nüfusunda hızlı bir artış var.
Hızlı nüfus artışını önlemeliyiz.
bitkinin büyümesi için özel hazırlanmış lazerler,
Büyümekte olan ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluşun CEO'suydum.
ekonomik büyümemiz yüzde dokuz oranında zirve yapmıştı.
sinema hayatında bir büyüme gösteriyordu Kemal Sunal
onu yöneten karmaşık mekanizmaları hedef alarak,
Eğitim için daha fazla para ekonomik büyümeyi teşvik edecek.
Çin'deki internetin büyümesi gözardı edilmemeli
ve son yıllardaki büyüme kayda değer.
Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.
bunu tümörün büyümesini değil
Bölgemizde sebze üretimi artmaktadır.
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
Yağmur miktarı ekinlerin büyümesini etkiler mi?
Buna benzer yerler korunabilirse... ...artmaya devam da edebilir.
etkili bir şekilde hedef alacak kombine tedaviler geliştiriyoruz.
Uygunluk özgürlüğün gardiyanı ve büyümenin düşmanıdır.
altyapı nüfus artışına ayak uyduramadığı için
bu büyümenin çoğunun Güney Amerika'dan gelecek olduğu.
Çin'in büyüme hızı, insanlık tarihinde en hızlı.
Dört adı verilen bir hastalığın kurbanı olmasına neden oluyor.
Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.
Üçüncü çeyrekte GSMH, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1 arttı.
Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.
Bildiğim kadarıyla, bu kimyasal mikropların üremesini engelleyecek.