Translation of "Privado" in Turkish

0.029 sec.

Examples of using "Privado" in a sentence and their turkish translations:

¿Es privado?

Özel mi?

Eso es privado.

O özel.

¿Podemos hablar en privado?

Özel konuşabilir miyiz?

Soy un investigador privado.

Ben özel bir müfettişim.

Sami es detective privado.

Sami bir özel dedektiftir.

Y crecimiento del sector privado.

düşünmeye ve planlamaya davet ettim.

Me lo contó en privado.

O, konuyu bana özel olarak anlattı.

Tom tiene un jet privado.

Tom'un özel bir jeti var.

Tom tiene un yate privado.

Tom'un özel bir yatı var.

Debo hablar contigo en privado.

- Sizinle özel olarak konuşmam gerekiyor.
- Seninle özel olarak konuşmam gerekiyor.

Ha contratado un detective privado.

Bir özel dedektif ile anlaştı.

- Tenemos un ascensor y un baño privado.
- Tenemos un elevador y un baño privado.

Asansörümüz ve özel banyomuz var.

De camino a un almacén privado

bir kiralık depo birimine doğru yürüdüm

Me gustaría hablar contigo en privado.

Seninle özel olarak konuşmak istiyorum.

Él contrató a un detective privado.

O bir özel dedektif tuttu.

Ella contrató a un detective privado.

O, bir özel dedektif kiraladı.

Quisiera hablar con Tomás en privado.

Tom'la özel olarak konuşmak istiyorum.

Quiero hablar con Tom en privado.

Tom'la özel olarak konuşmak istiyorum.

Me mostró su foto en privado.

O, bana özel olarak resmini gösterdi.

Debemos tener una charla en privado.

Özel olarak konuşmamız gerek.

Quiero hablar contigo en privado. Llámame.

Seninle özel olarak konuşmak istiyorum. Beni ara.

Él ha contratado a un detective privado.

O bir özel dedektif tuttu.

Nadie será privado arbitrariamente de su propiedad.

Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.

UBS es el mayor banco privado de Europa.

UBS, Avrupa'daki en büyük özel varlık yönetimi bankasıdır.

A Tom le gustaría hablar contigo en privado.

Tom sizinle özel olarak konuşmak istiyor.

Ya he descrito el experimento de Filadelfia en privado.

Philadelphia deneyini zaten özel olarak anlatmıştım

Le pregunté a Tom si podía hablarle en privado.

Ben Tom'a onunla özel olarak konuşabilip konuşamayacağımı sordum.

Tom habló en privado con Mary acerca del tema.

Tom konu hakkında Mary ile özel görüştü.

Él ideó una forma para hablar con Nancy en privado.

O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.

Mis vecinos ricos pertenecen a un club de golf privado.

Zengin komşularım özel bir golf kulübüne üyedir.

Tom piensa que está siendo seguido por un detective privado.

Tom özel bir dedektif tarafından gölge gibi izlendiğini düşünüyor.

Su personal militar privado, compuesto por edecanes, oficiales de enlace y mensajeros.

Yardımcıları, irtibat subayları ve kuryelerden oluşan özel askeri personeli.

- Esa es su página web privada.
- Ese es su sitio web privado.

Bu onun şahsi internet sitesidir.

Ella contrató a un detective privado para que vigile a su marido.

Kocasını izlemek için bir özel dedektif kiraladı.

- ¿Puedo hablar contigo a solas?
- ¿Puedo hablar con vos en privado?
- ¿Puedo hablar con vos a solas?

Sizinle özel olarak konuşabilir miyim?

Toda persona tiene derecho a la libertad de pensamiento, de conciencia y de religión; este derecho incluye la libertad de cambiar de religión o de creencia, así como la libertad de manifestar su religión o su creencia, individual y colectivamente, tanto en público como en privado, por la enseñanza, la práctica, el culto y la observancia.

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.