Translation of "Conflicto" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Conflicto" in a sentence and their turkish translations:

El conflicto se intensifica.

Anlaşmazlık tırmanıyor.

Siempre un conflicto de ego

Hep bir ego çatışması

¿Cuándo ocurrió el conflicto francés?

Fransız ihtilali ne zaman oldu ?

No es posible resolver el conflicto.

Bu çatışmayı çözmek imkansız.

El escenario estaba listo para el conflicto.

Artık ortam iyice ısınmış, savaş kaçınılmaz olmuştur.

Había que hacer frente a aquel conflicto.

Sorunla yüzleşmek zorunda kalındı.

A veces nos preguntan si entramos en conflicto.

Bazen insanlar patent sahibi bilim insanı

Elijan un tema relacionado con el conflicto subyacente.

İçinde çatışma unsuru bulunduran bir tema seçin örneğin

La discusión diplomática ayudó a ponerle fin al conflicto.

Diplomatik diyalog çatışmayı bitirmeye yardımcı oldu.

El movimiento separatista está creando conflicto dentro del país.

Ayrılıkçı hareket ülke içinde çatışma yaratıyor.

Las Naciones Unidas mandaron tropas para intervenir en el conflicto.

Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.

Pero se acaba el tiempo para hallar una solución al conflicto

Ancak, saldırılara çözüm bulmak için vakit daralıyor,

Y no fue hasta que crecí y a través del conflicto

Yetişkin olup uyuşmazlık alanında çalışana kadar da

Ya no están tratando de solucionar el conflicto, sólo de controlarlo.

Çatışmayı gerçekten çözmeye çalışmıyorlar. Artık sadece yönetin.

Parece que él no sabe acerca de mi conflicto con mi padre.

O, babam ve benim aramdaki bir anlaşmazlığın farkındaymış gibi görünmüyor.

Las tensiones crecen entre India y Pakistán por el Conflicto de Cachemira.

Hindistan ve Pakistan arasında ki Keşmir gerginliği ateşleniyor.

Mary es la mayor experta del país en el conflicto en Siria.

Mary ülkenin Suriye'deki çatışma konusundaki en önde gelen uzmanıdır.

Sus esfuerzos se enfocan en la educación, prevención de conflicto y rastreo de gatos que rondan espacios humanos.

Eğitim, saldırıların önlenmesi ve insanların yaşadığı alanlarda dolaşan kedilerin takibi üzerine çalışıyor.

¿Cómo es el problema y el conflicto? es un ejemplo de una oración usando la jerga de rimado de Cockney.

"Hanımın nasıl?" anlamına gelen "How's the trouble and strife?" cümlesi, kafiyeli Cockney argosuna bir örnektir.