Examples of using "Aquel" in a sentence and their turkish translations:
o güne kadar.
Sen teksin.
Şu binaya bakın.
Onu yaptım.
Bu mu yoksa şu mu?
Sözlüğü yanında bulundur.
O araba gerçekten pahalı.
O çocuk yemek yemiyor.
Oradaki büyük binaya bak.
O adam benim canımı sıkıyor.
O genç adamı seviyorum.
O kış çok yağmur yağdı.
O gün yağmur yağıyordu.
O gün kar yağıyordu.
O adam çok şey biliyordu.
O gün içiyor muydunuz?
Şu senin köpeğin mi?
O beyefendi kim?
O bina ne?
O köpek ısırmaz.
Şu adam ekmek yedi.
O adam benim bir arkadaşım.
O adama itaat etmeyin.
O adamı dinlemeyin.
O çocuktan uzak durmalısın.
Biz o zaman on sekiz yaşındaydık.
O elbiseyi buna tercih ederim.
O gün korkunç bir şey oldu.
O günü hatırlıyorum.
O kış hava çok soğuktu.
O otomobil çok hızlı gidiyordu.
O adam beni rahatsız ediyordu.
Bu ona benziyor.
O büyük olan da benimki.
O zaman ayık mıydın?
O uzun bina nedir?
O kazağı örmeyi bitirdin mı?
Bu raporla ilgili olumlu musunuz?
O kitabı istiyor gibi görünmüyordun.
O zamandan beri arkadaşız.
O köprü uzun değil.
O zaman, halen uyanıktım.
O gün küçük kız tüm sınıfın ne olursa olsun
O zamanlar sadece bir çocuktum.
Sekizinciyi kuyuyu kazmak bir riskti.
O mağaza et ve balık satar.
O zaman on sekiz yaşındaydım.
Ben o otelde kalıyorum.
O kitap okumaya değer.
O zaman tempura pişiriyorduk.
Onlar o anda özgürdü.
O zaman gençtim.
Meydandaki şu direğe bak.
O köprü taştan yapılmıştır.
O, iş için kalifiye değil.
Video kamerayı şu gruba yönlendirin.
Şunu almak istiyorum.
O gürültü nedeniyle huzursuz olmaya başladı.
O adamı tanıdığını yalanladı.
O mağazada bir indirimli satış var.
Bu kalem şundan daha iyi.
Oradaki şu adam Pedro'dur.
O güzel yolculuğun resmini alın.
Tahmin edeceğiniz gibi o yatta tekrar seyahat etmedim.
Ve anlat bana öylece O gaip aşkını"
O sırada Che Guevara'nın ölümünün
Ve kendimi ait olduğum yerin orası olduğu düşüncesiyle baş başa buldum
Noel o yıl cumartesiye rastladı.
O zaman, bebek ağlıyor muydu?
O karın ağrısı beni terletti.
O zaman onun çok parası vardı.
- Uzun sakallı o Alman'ı tanıyorum.
- Uzun sakallı o Alman'ı biliyorum.
- O uzun sakallı Alman'ı tanıyorum.
- O uzun sakallı Alman'ı biliyorum.
Bu taklitçi bir doktoru taklit etti.
Yazarın ne söylemeye çalıştığını anlamadım.
O garaj iki otomobil alacak yere sahip.
O zaman yurt dışındaydım.
- Daha önce bu restoranda yedin mi hiç?
- Hiç o restoranda yemek yedin mi?
O gün taşınmaya karar verdi.
O iş bir altın madeniydi.
Sorunla yüzleşmek zorunda kalındı.
Bu kitap onun kadar küçüktür.
Bu kitap ondan eskidir.
Tom resmi kimin yaptığını bilmiyor.
O gün bir piyano dersi var mı?
O kitabın fiyatı nedir?
Sen o adam kadar zengin değilsin.
- Fakir olanın hiç arkadaşı yok.
- Fakirin dostu olmaz.
Ünal hasta bir çocuktu.
Bu araba o araba kadar büyüktür.
o gün orada şahit olduğum eşitsizliği
O günlerde orada vahşi bir kabile yaşadı.
O bahçede her türde çiçek vardır.
O zaman adada kimse yaşamadı.
Bu adam kim?