Translation of "Cerrar" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Cerrar" in a sentence and their turkish translations:

¿Debería cerrar?

Kapamalı mıyım?

- ¿Podrías cerrar la ventana?
- ¿Puedes cerrar la ventana, por favor?

Lütfen pencereyi kapatır mısın?

Ok vamos a cerrar

tamam kapatalım

¿Podrías cerrar la puerta?

Kapıyı kapatır mısınız?

¿Puedes cerrar la puerta?

Kapıyı kapatabilir misin?

¿Puedes cerrar la boca?

- Ağzını kapatabilir misin?
- Çeneni kapatır mısın?

¿Quieres cerrar la puerta?

Kapıyı kapatmak ister misin?

Deberíamos cerrar la ventana.

Pencereyi kapatmalıyız.

Quiero cerrar mi cuenta.

Hesabımı kapatmak istiyorum.

¿Podrías cerrar la ventana?

Pencereyi kapatır mısın?

Vamos a cerrar temprano.

Erken kapatıyoruz.

¿Puedo cerrar la ventana?

Pencereyi kapatabilir miyim?

¿Podría cerrar la ventana?

Lütfen pencereyi kapatır mısın?

Me costó cerrar la puerta.

Kapıyı kapatmayı zor buldum.

Gracias por cerrar la puerta.

Kapıyı kapattığın için teşekkürler.

Tengo que cerrar las ventanas.

Pencereleri kapatmak zorundayım.

No olvides cerrar la puerta.

Kapıyı kapatmayı unutma.

Ellos decidieron cerrar la fábrica.

Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.

Yo quiero cerrar la puerta.

Kapıyı kapatmak istiyorum.

Vamos a cerrar los ojos.

Hadi herkes, gözlerimizi kapatalım.

¿Te importaría cerrar la puerta?

Kapıyı kapatır mısın?

Tienes que cerrar la boca.

Çeneni kapatmalısın.

- ¡Me olvidé de cerrar el gas!
- ¡Me he olvidado de cerrar el gas!

Gazı kapatmayı unuttum!

Tengo frío. ¿Puedo cerrar la ventana?

Üşüyorum. Pencereyi kapatabilir miyim?

Es hora de cerrar el portón.

Kapıyı kapatma zamanı geldi.

¿Se acordó de cerrar el gas?

Gazı kapatmayı hatırladın mı?

¿Te acordaste de cerrar las ventanas?

Pencereleri kapatmayı hatırladın mı?

¿Podrías cerrar esta ventana, por favor?

Lütfen şu pencereyi kapatır mısın?

Ahora voy a cerrar la puerta.

Şimdi kapıyı kapatacağım.

Estamos tratando de cerrar la caja.

Kutuyu kapatmaya çalışıyoruz.

Ya es la hora de cerrar.

Kapama zamanı.

No voy a cerrar la puerta.

Kapıyı kapatmayacağım.

Debes cerrar la puerta en seguida.

Kapıyı hemen kapamalısın.

Sólo tienes que cerrar los ojos.

Sadece gözlerini kapatmak zorundasın.

Se me olvidó cerrar el almacén.

Depoyu kilitlemeyi unuttum.

En un abrir y cerrar de ojos,

Göz açıp kapayana kadar,

Él olvidó cerrar la puerta con llave.

O, kapıyı kilitlemeyi unuttu.

No puedo cerrar esta puerta. Está rota.

Bu kapıyı kapayamam. Kırılmış.

¿No se te ocurrió cerrar las ventanas?

Pencereleri kapatmak aklına gelmedi mi?

Nunca olvidéis cerrar la puerta con llave.

Asla kapıyı kilitlemeyi unutma.

No creo que debamos cerrar la ventana.

Pencereyi kapatmamız gerektiğini düşünmüyorum.

¿Puedes avanzar para que podamos cerrar la puerta?

Kapıyı kapatabilmemiz için biraz ilerler misiniz?

¿Le importaría cerrar la puerta? No, en absoluto.

"Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı?" "Hayır hiç sakıncası ok."

Se me olvidó cerrar con llave el cajón.

Çekmeceyi kilitlemeyi unuttum.

Tuvimos que cerrar la ventana por los mosquitos.

Sivrisinekler nedeniyle pencereyi kapatmamız gerekiyordu.

¿No se os ha ocurrido cerrar las ventanas?

Pencereleri kapatmak aklına gelmedi mi?

Asegúrate de cerrar bien la puerta del refrigerador.

Dondurucu kapısını iyi kapattığından emin ol.

Ocurrió en un abrir y cerrar de ojos.

Göz açıp kapayıncaya kadar oldu.

- Tienes que cerrar la boca.
- Tienes que callarte.

Çeneni kapatmalısın.

Estoy pensando en cerrar mi cuenta de ahorros.

Tasarruf hesabımı kapatmayı düşünüyorum.

Asegúrate de cerrar la puerta cuando te vayas.

Evden ayrılmadan önce kapının kilitli olduğunu görün.

- Él estaba ebrio y olvidó cerrar la puerta trasera.
- Estaba borracho y se le olvidó cerrar la puerta de atrás.

O sarhoştu ve arka kapıyı kapatmayı unuttu.

Porque ¿qué sentido tiene cerrar una casa con llave

çünkü herhangi biri bağlı bir cihaz üzerinden giriş yapabiliyorsa

Él iba borracho y olvidó cerrar la puerta trasera.

Arka kapıyı kapatmayı düşünemeyecek kadar sarhoştu.

No puedo cerrar la puerta. He perdido la llave.

Kapıyı kilitleyemem. Anahtarı kaybettim.

No te preocupes por la tienda. Voy a cerrar.

Mağazayı kafana takma. Kilitleyeceğim.

Haga el favor de cerrar la puerta cuando salga.

Lütfen giderken kapıyı kapa.

Parece que va a llover. Deberíamos cerrar las ventanas.

Yağmur yağacak gibi görünüyor. Pencereleri kapatsak iyi olur.

A Tatoeba le falta el botón de cerrar sesión.

Tatoeba'nın "Log Out" butonu yok.

No te olvides de cerrar la puerta con llave.

Kapıyı kilitlemeyi unutma!

El primer derecho humano es a cerrar la boca.

İnsan haklarının birincisi susmaktır.

- Nos olvidamos de cerrar la puerta con llave.
- Se nos olvidó cerrar con llave la puerta.
- Nos olvidamos de trancar la puerta.

Kapıyı kilitlemeyi unuttuk.

Deberías darte prisa, porque los bancos van a cerrar pronto.

Bankalar yakında kapanacağı için acele etsen iyi olur.

No te olvides de cerrar las puertas antes de salir.

Dışarı çıkmadan önce kapıları kapatmayı unutma.

Está lloviendo y nos hemos olvidado de cerrar las ventanas.

Yağmur yağıyor ve biz pencereleri kapatmayı unuttuk.

Pasó otra década en un abrir y cerrar de ojos.

On yıl daha çabucak geçti.

Olvidé cerrar las contraventanas antes de que la tormenta golpeara.

Fırtına çarpmadan önce pencereleri kapatmayı unuttum.

Fue a la tienda cuando estaba a punto de cerrar.

Tam kapanacakken o mağazaya gitti.

Y acababa de cerrar su caso hacía un par de semanas.

ve birkaç hafta önce dosyasını sonlandırmıştım.

Tuvimos que cerrar las ventanas para que no entraran los mosquitos.

Sivrisinekler içeri girmesin diye pencereleri kapatmak zorunda kaldık.

Él terminó el trabajo en un abrir y cerrar de ojos.

İşi hemen bitirdi.

Ella hizo su tarea en un abrir y cerrar de ojos.

Ev ödevini çabucak yaptı.

Ella prepara exquisitos platos en un abrir y cerrar de ojos.

O göz açıp kapayıncaya kadar mükemmel yemekler yapar.

No olvides cerrar el gas antes de salir de la casa.

Evden ayrılmadan önce gazı kapatmayı unutma.

Ok ok no sabemos lenguaje de hormigas vamos a cerrar esto ahora

tamam tamam biz karınca dilini bilmiyoruz bunu kapatalım şimdi

¿Se puede cerrar con llave las puertas de la sala de reuniones?

Toplantı odasının kapılarını anahtar ile kapatabilir misiniz?

¿Quién ha sido que olvidó cerrar con llave la puerta del almacén?

Deponun kapısını kilitlemeyi unutan kimdi?

Por favor procura no olvidarte de cerrar la puerta cuando te vayas.

Lütfen dışarı çıkarsan, kapıyı kilitlemeyi unutmamak için dikkatli ol.

Yo tenía un negocio universitario, el cual tuve que cerrar debido al colapso

ve yurt odamdan yaptığım işi çöküşte kapatmak zorunda kalmıştım

De que lo que hay dentro es comida, antes de cerrar la trampa.

içinde bir yem olduğundan tam olarak emin olmak ister.

No estoy seguro de por qué se veían obligados a cerrar el restaurante.

Onların neden restoranı kapatmak için zorlandıklarından emin değilim.

Creo que la playa se va a cerrar temporalmente al público pero no por motivos de salud.

Sanırım plaj geçici olarak halka kapatılacak ama sağlık sebebi nedeniyle değil.

- "¿Cómo entró Tom aquí?" "Entró por la ventana que olvidaste cerrar con llave."
- "¿Cómo entró Tom aquí?" "Entró por la ventana que dejaste abierta."

"Tom buraya nasıl girdi?" "Açık bıraktığın pencereden geldi."