Translation of "Cazadores" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Cazadores" in a sentence and their turkish translations:

Campamentos de cazadores-recolectores

Yerleşik avcı-toplayıcıların yerleşim yerleri.

Ya teníamos cazadores-recolectores.

20-25 yıl önce yeni bir keşifti.

- Algunos eran granjeros, algunos eran cazadores.
- Algunos eran granjeros, otros eran cazadores.

Bazıları çiftçi, bazıları avcıydı.

La luz ultravioleta revela cazadores ocultos.

Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.

Los leones son, principalmente, cazadores nocturnos.

Aslanlar ağırlıkla gece avlanan yırtıcılardır.

El ciervo fue abatido por cazadores.

Geyik avcılar tarafından öldürüldü.

Sino para ser compañeros de los cazadores.

avcılara yardımcı olmak için evcilleştirilmişti.

Esos vecinos que todavía son cazadores-recolectores.

olan komşularından üstün kılıyor.

Somos cazadores-recolectores ¿Qué es el cazador-recolectores?

avcı toplayıcıyız avı toplayıcı nedir?

Los cazadores apuntaron con sus rifles al elefante.

Avcılar tüfeklerini file doğrulttular.

Pero los lobos no son los únicos cazadores aquí.

Fakat buradaki tek avcılar foklar değil.

Excluimos al perro; fue domesticado antes por los cazadores-recolectores.

Köpeği dâhil etmiyoruz: Avcı-toplayıcılar tarafından zaten önceden evcilleştirilmişti.

Los guepardos son conocidos por ser cazadores solitarios y diurnos.

Çitalar, gündüz gözüyle avlanan... ...yalnız avcılar olarak bilinir.

Cuando alrededor del mundo las poblaciones eran todavía cazadores o recolectores,

bütün dünyada insanlar hâlâ avcı-toplayıcıyken,

Quiero decir, ¿la gente construyó esta estructura cuando eran cazadores-recolectores?

yani insanlar avcı toplayıcıyken bu yapıyı mı inşa etti?

Cazadores aterradores, depredadores que emboscan, y asesinos venenosos competirán por la corona.

Korkunç avcılar, pusu kuran yırtıcılar ve zehirli katiller taç için yarışacak.

El conservacionista tiene la misión peligrosa de rastrear a los cazadores con manchas. Pero su trabajo tiene un costo.

Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.