Translation of "Ultravioleta" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Ultravioleta" in a sentence and their turkish translations:

La luz ultravioleta revela cazadores ocultos.

Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.

Sus pigmentos absorben la dañina luz ultravioleta

Mercanların pigmentleri, zararlı morötesi ışığı emip

Los rayos ultravioleta son dañinos para nosotros.

Ultraviyole ışınları bizim için zararlı.

Y los hace fluorescentes ante la luz ultravioleta.

Bu ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.

Es inteligente usar luz ultravioleta para buscar escorpiones.

Aslında akrep ararken UV ışık kullanmak oldukça akıllıcadır.

Vean qué diferente con la luz ultravioleta. Bum.

UV ışığını tuttuğumda nasıl fark ettiğine bakın. Bum.

El primero es usar una simple luz ultravioleta.

İlki, basit bir UV ışığı kullanmak.

Entonces, ¿quieren buscar un escorpión con luz ultravioleta?

UV ışığı kullanarak akrep avına çıkmak istiyorsunuz demek?

Entonces quieren buscar un escorpión con la luz ultravioleta.

UV ışığı kullanarak akrep avına çıkmak istiyorsunuz demek?

No es una linterna normal, se ve así, es ultravioleta.

Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.

¿Qué haremos? ¿Cazar con luz ultravioleta? ¿O hacer una trampa?

Ne yapacağız? Ultraviyole ışıkla mı avlanacağız? Yoksa bir tuzak mı yapacağız?

Pero, para los insectos, que ven en el espectro ultravioleta,

Fakat morötesi spektrumu görebilen böcekler için...

No podemos ver la luz ultravioleta, pero los insectos sí.

Biz ultraviyole ışınları göremiyoruz ama böcekler görürler.

No es como una linterna común. Se ve así. Es ultravioleta.

Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.

¿Qué opinan? ¿Usamos la linterna y la botella? ¿O usamos la luz ultravioleta?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?

Por qué los escorpiones brillan bajo la luz ultravioleta aún es un misterio.

Akreplerin morötesi ışık altında neden parladığı gizemini korumaktadır.

Absorben la luz ultravioleta reflejada por la luna y la emiten como fluorescencia.

Ay'dan yansıyan morötesi ışığı absorbe edip florışı şeklinde etrafa yayıyorlar.