Translation of "Barrer" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Barrer" in a sentence and their turkish translations:

Necesitamos barrer el polvo.

Tozu süpürmemiz gerekir.

Mary quiere barrer la casa.

Mary evi süpürmek istiyor.

Tengo que barrer la pieza.

Ben odamı süpürmek zorundayım.

Le hice barrer el piso.

Ona yeri süpürttüm.

Cuando termines de inflar esos globos, ¿podrías barrer la sala?

Balonları uçurduktan sonra odayı süpürebilir misin?

Todo lo que tienes que hacer es barrer el piso.

Yapmak zorunda olduğun bütün şey zemini süpürmektir.

Voy a barrer el piso mientras vos lavás los platos.

Sen bulaşıkları yıkarken ben yeri süpüreceğim.