Examples of using "Piso" in a sentence and their turkish translations:
- Zemini parlatın.
- Yerleri cilala.
Hangi katta yaşıyorsun?
Daireyi kiraladık.
Yeri paspaslayalım.
Yeri süpür.
Hangi katta oturuyorsun?
Tom yere baktı.
Ben hangi kattayım?
Ben bir daire aramakla meşgulüm.
Hangi katta oturuyorsun?
O sekizinci kattadır.
Beşinci kata indi.
Beşinci kattan düşmüş.
Ben sekizinci kattayım.
Mary zemini paspaslıyor.
Apartman dairesinin üç yatak odası var mı?
- Tom yerdeydi.
- Tom yerde yatıyordu.
Yumurtayı yere döktüm.
Ona yeri süpürttüm.
Zemin çok soğuktu.
Zemin hâlâ ıslak.
Beşinci katta oturuyorum.
Altıncı katta oturuyoruz.
O hangi katta yaşıyor?
O yere tükürdü.
Onu yere koy.
sabit üzerinde durmuyor yani
Onlar alt katta yaşıyor.
Tom yerde bir şey gördü.
Yerde hiç kan yok.
Döşemenin her tarafında kan vardı.
Tom yere oturdu.
Daireyi kiraladık.
Ahşap bir zemin güzeldir.
Ben Paul, senin ev arkadaşın.
Dikkatli ol, yer ıslak.
Bu hangi kat?
Zemini ve mobilyayı parlattım.
Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.
Yere monte edilmiş küçük, kare bir masa,
suyun yerlere aktığını,
Bebek yerde yatıyordu.
Adımına dikkat et. Zemin kaygan.
Bürom beşinci kattadır.
Kütüphane 4. kattadır.
Kütüphanemiz üçüncü katta.
Sadece magandalar yere tükürür.
Benim odam dördüncü katta.
Dikkatli ol. Zeminde bir delik var.
Tom ve John oda arkadaşları.
Gözlüklerini yerde bırakma.
Asansör ikinci katta durdu.
Benim apartmanım dördüncü kattadır.
Kütüphane ikinci katta.
Onun ofisi sekizinci kattadır.
Birinci katta bir yangın patlak verdi.
- Beşinci katta bir yangın patlak verdi.
- 5. katta bir yangın çıktı.
Tom zemini paspasladı.
Garson alt kattaydı.
Bu zemini paspaslayamam. O çok kirli.
"Sınıfım nerede?" "Üçüncü katta."
Benim çalışma odam yukarıda.
Zemin soğuk.
Onun yere tükürme alışkanlığı vardır.
Yerde kırık cam parçaları vardı.
Zemini tekrar mumlamayı unuttun mu?
O, o binanın birinci katında.
Benim odam üst katta.
Bayanların odası üçüncü kattadır.
Bu asansör sadece altıncı kata kadar gider.
Erkekler tuvaleti ikinci katta.
Saçları yere ulaşacak kadar uzundu.
Odam üçüncü katta on dört numara.
Barselona'da kiralık bir daire bulmam gerek.
Sözlüğümü alt katta bırakmışım.
Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.
Tom Mary'den yeri süpürmesini istedi.
Doktorun ofisi ikinci katta.
İkinci katında Karun hazinesi bölümünü bulabilirsiniz
Vazo yere düştü ve parçalandı.
Yapmak zorunda olduğun bütün şey zemini süpürmektir.
Bay Popescu'nun ofisi onuncu katta.
Zeminde pencereler; tavanda kapılar var.
Yedinci katta dört lüks restoran var.
Tom gazeteyi yerde gördü ve onu aldı.
Gözleri kapalı bir şekilde yere oturdu.
Bir grup çocuk alt katta oynuyor.
Zemin katta oturuyorum.
Tom çoraplarını çıkardı ve onları yere attı.
Kız kardeşim tabağını yere düşürdü.
Evinin ikinci katında kaç oda vardır?
Sen bulaşıkları yıkarken ben yeri süpüreceğim.
Ev satın almak iyi bir yatırım olmaktan çıktı.
Brighton'da yeni dairemdeyim, bir arkadaşla akşam yemeği yiyoruz,
Altımda çimentodan zeminde yapışkan bir film vardı,