Examples of using "Ausencia" in a sentence and their turkish translations:
O yoklar içerisinde Apple'ı kurdu
Yokluğumu kimse fark etmedi mi?
Hiç kimse onun yokluğunu fark etmedi.
Onun yokluğunun nedenini bilmiyorum.
Annem yokluğum sırasında öldü.
Karanlık ışığın yokluğudur.
Onun yokluğunun farkında değildim.
- Siz yokken çocuğunuzla ilgileneceğim.
- Sen yokken çocuğuna bakacağım.
Çok az kişi onun partideki yokluğunu fark etti.
Üç yıllık yokluğun ardından aniden ortaya çıktı.
Siz yokken Bay West adında birisi sizi aradı.
Ben yokken köpeğime bakar mısın?
Onun niçin okulda olmadığını açıklayamam.
ama bu an liderlikteki boşluk yüzünden farklı.
Ben dışardayken beni herhangi biri aradı mı?
Yokluğumda çocuklar o kadar bakımsız kalmışlardı ki
Ayrılık kalbi sevgiyle doldurur.
Peter senin yokluğunda geldi.
Hava yoksa insan on dakika bile yaşayamaz.
Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.
insanlığın yokluğunda küresel ısınmaya artırmak için atmosferde birikir.
Onun yokluğu toplantının sonuna kadar gözlerden kaçtı.
Bana cesaretin korkunun olmayışı değil,
Daha iyi bir fikir yokluğunda bu metodu seçmek zorunda kaldım.
Barış şiddetin yokluğu değildir ancak adaletin varlığıdır.
Aslında siyah bir renk değildir. Renk yokluğudur.
Napolyon, Berthier'in 1815'te kendisine tekrar katılmasını beklemişti ve yokluğundan çok korkuyordu, "
- Siz yokken bir beyefendi aradı, efendim.
- Bir beyefendi sizin yokluğunuzda aradı, efendim.