Examples of using "Notó" in a sentence and their turkish translations:
Yokluğumu kimse fark etmedi mi?
Tom beni fark etmemişti bile.
O, şüpheli bir şey fark etti mi?
O, şüpheli bir şey fark etmedi.
Değişikliği fark etmedi.
annem bir şeylerin doğru gitmediğini fark etmiş,
Tom Mary'nin aksadığını fark etti.
O, masanın üstündeki bir mektubu fark etti.
Tom, Mary'nin John'a bakıyor olduğunu fark etti.
Farkına varan tek kişinin ben olduğumu sanmıyorum.
Tom'un odadan ayrıldığını kimse fark etmedi.
Adamın onu takip ettiğini fark edince korktu.
Tom Mary'nin John'a kızgın olduğunu fark etti.
Tom Mary'nin tek başına köşede oturduğunu fark etti.
Tom yerde bir şey fark etti.
Prens aniden korumasının artık yanında olmadığını fark etti.
Aniden cüzdanının kayıp olduğunu fark etti.