Translation of "Notó" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Notó" in a sentence and their turkish translations:

¿Nadie notó mi ausencia?

Yokluğumu kimse fark etmedi mi?

Tom ni me notó.

Tom beni fark etmemişti bile.

¿Él notó algo sospechoso?

O, şüpheli bir şey fark etti mi?

Ella no notó nada sospechoso.

O, şüpheli bir şey fark etmedi.

Él no notó el cambio.

Değişikliği fark etmedi.

Notó que algo no iba bien,

annem bir şeylerin doğru gitmediğini fark etmiş,

Tom notó que Mary estaba cojeando.

Tom Mary'nin aksadığını fark etti.

Él notó una carta sobre el escritorio.

O, masanın üstündeki bir mektubu fark etti.

Tom notó que Mary estaba mirando a John.

Tom, Mary'nin John'a bakıyor olduğunu fark etti.

No creo ser el único que lo notó.

Farkına varan tek kişinin ben olduğumu sanmıyorum.

Nadie notó a Tom salir de la habitación.

Tom'un odadan ayrıldığını kimse fark etmedi.

Se asustó cuando notó al hombre que la seguía.

Adamın onu takip ettiğini fark edince korktu.

Tom notó que Mary parecía estar enojada con John.

Tom Mary'nin John'a kızgın olduğunu fark etti.

Tom notó que María estaba sentada sola en la esquina.

Tom Mary'nin tek başına köşede oturduğunu fark etti.

- Tom apercibió de algo en el suelo.
- Tom notó algo en el suelo.

Tom yerde bir şey fark etti.

De repente, el príncipe notó que su guardaespaldas no seguía a su lado.

Prens aniden korumasının artık yanında olmadığını fark etti.

- Repentinamente notó que le faltaba su billetera.
- De repente se dio cuenta de que le faltaba la cartera.

Aniden cüzdanının kayıp olduğunu fark etti.