Translation of "Asegurar" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Asegurar" in a sentence and their turkish translations:

Quisiera asegurar mi equipaje.

Bagajımı sigortalatmak istiyorum.

Y creo que es difícil asegurar

ve şundan emin olmak çok zor ki,

Y también usaremos Paracord para asegurar esta cuerda.

Halatı atmaya yardımcı olması için paraşüt kordonunu da kullanacağız.

Me quiero asegurar de que tenemos suficiente agua.

Yeterli suyumuz olduğundan emin olmak istiyorum.

Les puedo asegurar que la IA no siente amor.

yapay zekâda sevgi yetisi olmadığını size söyleyebilirim.

Revisé la puerta para asegurar de que estaba cerrada.

Kilitli olduğundan emin olmak için kapıyı kontrol ettim.

Sino de asegurar que ciertas personas, ciertas comunidades, están protegidas,

diğer toplumların haklarını ihlal etmeyi garanti eden ceza hukuku sistemi

Tómalo con calma. Te puedo asegurar que todo saldrá bien.

Sakin olun. Ben her şeyin güzel olacağına sizi temin edebilirim.

Te puedo asegurar que tu honestidad paga a la larga.

Dürüstlüğün uzun vadede ödeme yaptığına seni temin edebilirim.

Relájate. Te puedo asegurar que las chances están a tu favor.

Sakin olun. Ben fırsatların sizin lehinize olduğunu size temin ederim.

Para asegurar que todas las personas tengan acceso a comida y agua limpia.

herkesin yiyeceğe ve temiz suya ulaşabileceğini temin edecek fırsatlar...

- No puedo garantizar que vaya a pasar.
- No puedo asegurar que vaya a ocurrir.

Bunun olacağını garanti edemem.

Así como todos los aspectos de la administración del ejército; asegurar un movimiento y un suministro eficientes;

yanı sıra ordu yönetiminin her yönü; verimli hareket ve tedarik sağlamak;

Cuando Napoleón dio su golpe del 18 de Brumario, Lannes ayudó a asegurar la lealtad del ejército.

Napolyon 18 Brumaire darbesini gerçekleştirdiğinde, Lannes ordunun sadakatini sağlamaya yardımcı oldu.

3) Y tan pronto y descansen sus tropas él se mueve para asegurar la lealtad de las tribus gálicas.

3) Ve ordusu dinlenir dinlenmez, Galyalı birliklerin bağlılığını güvence altına almak.

- No te puedo asegurar que estos libros te vayan a gustar pero creo que es buena idea que al menos les eches un vistazo.
- No puedo asegurarte que estos libros te vayan a gustar pero creo que sería buena idea que al menos les echaras un vistazo.

Bu kitapları beğeneceğine söz veremem ama sanırım en azından onları bir gözden geçirmen iyi bir fikir olurdu.