Examples of using "Equipaje" in a sentence and their turkish translations:
Yük.
O hala bir yük millet, hala bir yük.
Bagajım kayboldu.
Bavulum hasar gördü.
Bagajımı kaybettim.
Bagajım burada.
Bagajımı sigortalatmak istiyorum.
Bagajım kayıp.
Benim yalnızca bu valizim var.
Bagaj sigortalı.
Bu sizin bagajınız mı?
Onun bagajının ağırlığı fazla.
Bagaj için yer açın.
Bagajımı bulamıyorum.
Bagajımı nereden talep edeceğim?
Bagajımı açmak zorundayım.
Bagajımı ne yaptın?
Onların kendilerine ait yükleri vardır.
Bagajımı yukarı taşır mısın?
Benim için çantalarımı taşır mısın?
Eşyalarını topladın mı?
O, bana bagajını taşıttı.
Bagajımızı arabaya yükledik.
Bagajım botta.
Bavulum gelmedi. Ne oldu?
- Bavulumu aldıktan sonra nereye gidiyorum?
- Bagajımı toparladıktan sonra nereye gideceğim?
Bagajını istasyonda bıraktı.
Bagajınıza yardımcı olmama izin verin.
Lütfen bu ağır bagajda bana yardım et.
Lütfen bagajınızı gözetimsiz bırakmayın.
Hangi zorlukla uğraşıyorsanız uğraşın,
Bagajımın ne zaman geleceğini merak ediyorum.
Tom gezilerde çok bagaj taşımaz.
Tom Mary'nin ne kadar bagaj almayı planladığını merak etti.
Bagajımı buraya olduğu yere bırakabilir miyim ve dışarı çıkabilir miyim?
Sen hiç havaalanında bagajını kaybettin mi?
Bagajınız bir sonraki seferde gibi görünüyor.
Bagajınızda herhangi bir sıvı veya kesici alet var mı?
Bagajımı ne yaptın?
Uçakla giderseniz, bagajımı alamayacaksınız.
Bir sürü bagajım var, bu yüzden eve yürüyemem.