Translation of "Cerrada" in Turkish

0.098 sec.

Examples of using "Cerrada" in a sentence and their turkish translations:

- Mantendré mi boca cerrada.
- Mantendré la boca cerrada.

Ağzımı kapalı tutacağım.

- Él encontró la puerta cerrada.
- Encontró la puerta cerrada.

O, kapıyı kapalı buldu.

Esa puerta está cerrada.

O, kapı kilitlidir.

La juguetería está cerrada.

Oyuncakçı kapalı.

La puerta está cerrada.

Kapı kapalı.

La frontera está cerrada.

Sınır kapalıdır.

La escuela está cerrada.

Okul kapalı.

La tapa está cerrada.

Kapak kapalı.

La ventana está cerrada.

Pencere kapalı.

La puerta permanece cerrada.

Kapı kapalı kalır.

Deja la puerta cerrada.

Kapıyı kapalı tut.

La puerta estaba cerrada.

Kapı kapalıydı.

- Encontramos que la puerta principal estaba cerrada.
- Encontramos la puerta principal cerrada.

Ön kapıyı kilitli bulduk.

La puerta se quedó cerrada.

Kapı kapalı kaldı.

La tienda está cerrada hoy.

Dükkân bugün kapalı.

Desgraciadamente la tienda estaba cerrada.

Ne yazık ki, mağaza kapalıydı.

La tienda estará cerrada mañana.

Mağaza yarın kapalı olacak.

La válvula principal está cerrada.

Ana vana kapalıdır.

No soy de mente cerrada.

Dar görüşlü değilim.

Tom volvió cerrada la noche.

Tom geceleyin çok geç döndü.

La puerta no estaba cerrada.

Kapı kapalı değildi.

Hoy la tienda está cerrada.

Bugün kapalıyız.

La calle ha sido cerrada.

Sokak kapatıldı.

La tienda ya está cerrada.

Mağaza zaten kapalı.

Masticá con la boca cerrada.

Ağzın kapalıyken çiğne.

Tom mantuvo la boca cerrada.

Tom ağzını kapalı tuttu.

- La puerta está cerrada con llave desde dentro.
- La puerta estaba cerrada desde adentro.

Kapı içeriden kilitliydi.

Los lunes la tienda está cerrada.

Mağaza Pazartesi günleri kapalıdır.

La tienda ya podría estar cerrada.

Mağaza zaten kapalı olabilir.

Debería haber mantenido la boca cerrada.

O, çenesini kapalı tutmalıydı.

La biblioteca está cerrada los domingos.

Kütüphane pazar günleri kapalıdır.

Mantuve la puerta cerrada con llave.

Ben kapıyı kilitli tuttum.

De hecho, mantengo la alacena cerrada.

Aslında, dolabı kapalı tutarım.

La oficina de correos está cerrada.

Postane kapalı.

La puerta permaneció cerrada todo el día.

Kapı bütün gün kapalı kaldı.

La tienda está cerrada hasta próximo aviso.

Bir sonraki duyuruya kadar mağaza kapalı.

Esta puerta está cerrada desde el interior.

Bu kapı içeriden kilitli.

- ¡Cierra la boca!
- ¡Mantén la boca cerrada!

Ağzını kapalı tut.

Tom sabe cómo mantener la boca cerrada.

Tom ağzını kapalı tutmayı biliyor.

Parece que la tienda está cerrada hoy.

Görünene göre dükkan bugün kapalı.

Te dije que mantengas la boca cerrada.

Sana ağzını kapalı tutmanı söyledim.

La oficina de correos está cerrada hoy.

Postane bugün kapalı.

La escuela está cerrada durante el verano.

Okul yazın kapalıdır.

- Mantuve mi boca cerrada.
- Me mantuve callado.

Ağzımı kapalı tuttum.

Como era domingo, la tienda estaba cerrada.

Pazar olduğu için dükkan kapalıydı.

A las 9, esta tienda está cerrada.

Bu mağaza saat dokuzda kapanır.

No puedo dejar la puerta bien cerrada.

Kapıyı uygun şekilde kapatamıyorum.

Cuando fui ahí, la tienda estaba cerrada.

Oraya gittiğimde dükkân kapalıydı.

Esta estación permanecerá cerrada a partir de mañana.

O tren istasyonu yarından itibaren kapalı olacak.

La prisión de Alcatraz fue cerrada en 1963.

Alcatraz cezaevi 1963 yılında kapatıldı.

La puerta del cuarto de Tom estaba cerrada.

Tom'un odasının kapısı kapalıydı.

No podía entrar, porque la puerta estaba cerrada.

Giremedim, çünkü kapı kapalıydı.

¿Para qué está la puerta cerrada con llave?

Kapı ne için kilitli?

La puerta del dormitorio de Tom estaba cerrada.

Tom'un yatak odası kapısı kapalıydı.

Tú tienes que aprender a mantener la boca cerrada.

Dilini tutmayı öğrenmelisin.

¿Te has asegurado de que la puerta esté cerrada?

Kapının kilitli olduğundan emin misin?

La puerta estaba cerrada, así que no pude entrar.

Kapı kilitliydi, bu yüzden içeriye giremedim.

Revisé la puerta para asegurar de que estaba cerrada.

Kilitli olduğundan emin olmak için kapıyı kontrol ettim.

La puerta de la habitación de Tom estaba cerrada.

Tom'un yatak odası kapısı kapalı.

No pudimos abrir la puerta porque estaba cerrada desde adentro.

İçeriden kilitli olduğu için kapıyı açamadık.

Si no tienes nada que decir, mantén la boca cerrada.

Eğer söyleyeceğin bir şey yoksa, dudaklarını kapalı tut.

La puerta estaba cerrada con llave y no pudimos entrar.

Kapı kilitliydi ve biz giremedik.

La piscina está cerrada porque están cambiando los baldosines rotos.

Onlar kırılan fayansları değiştirdikleri için havuz kapalı.

Ah, me acabo de acordar, la biblioteca estará cerrada mañana.

Ha, şimdi hatırladım. Kütüphane yarın kapalı.

- En boca cerrada no entran moscas.
- El silencio es oro.

Sükut altındır.

Tom no pudo hacer que la puerta quedara completamente cerrada.

Tom bütün yol boyunca kapıyı kapattıramadı.

Tom trató de meterse a la habitación cerrada con llave.

Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.

En la antigua Roma, la mujer no estaba cerrada en casa

Eski Roma'da kadın eve kapatılmazdı

Por favor, asegúrese de que la puerta está cerrada con llave.

Lütfen kapının kilitli olduğundan emin olun.

Aparentemente, el asesinato se perpetró en una habitación cerrada con llave.

Görünüşe göre cinayet kilitli bir odada gerçekleşti.

- La puerta se cerró desde fuera.
- La puerta estaba cerrada desde afuera.

Kapı dışarıdan kilitliydi.

Está etiquetado diciendo que la cabeza está abierta o la cabeza está cerrada.

Başı açık yada başı kapalı diyerek yaftalanıyor birde

Tom volvió a checar su puerta a ver si estaba cerrada con llave.

Tom kilitli olduğundan emin olmak için kapısını iki kez kontrol etti.

- Ella nos dijo que la calle estaba cerrada.
- Ella nos dijo que la carretera estaba cortada.

O, bize yolun kapalı olduğunu söyledi.

- La puerta estaba con llave y no pudimos entrar.
- La puerta estaba cerrada y no pudimos entrar.

Kapı kilitliydi ve içeri giremedik.

Una empresa que está lejos de ser institucionalizada, solo tiene sus propias leyes y está cerrada al exterior.

Kurumsallıktan uzak,sadece kendi yasaları olan,dışarıya kapalı bir şirket.

- En boca cerrada no entran moscas.
- El silencio es oro.
- El silencio vale oro.
- El silencio es un tesoro.

Sessizlik altındır.

- Asegúrate de que la puerta esté cerrada con llave antes de salir.
- Asegúrate de que la puerta esté trancada antes de salir.

Gitmeden önce kapının kilitli olduğundan emin ol.