Translation of "Abordar" in Turkish

0.032 sec.

Examples of using "Abordar" in a sentence and their turkish translations:

Puedan abordar estos problemas.

herkesin sorunlarıyla ilgilenilecek.

Es hora de abordar.

Gemiye binme zamanı.

Queríamos abordar problemas derivados de la pandemia

bizim düşüncemiz; pandemi yüzünden doğan sorunlara nasıl değinebileceğimiz

Que nosotros, por supuesto, tenemos que abordar.

yeni bir acil durum yarattı.

También ganaremos terreno para abordar el calentamiento global.

aynı zamanda küresel ısınmaya dikkat çekmeyi de başarırız.

En realidad estaba convencido de abordar el avión

uçağa binmeye ikna olmuştu aslında

No me atrevo a abordar el tema con ella.

Onunla ilgili konuyu açmaya çekiniyorum.

Tom no parece estar dispuesto a abordar el problema.

Tom sorunla ilgilenmek için isteksiz görünüyor.

El proyecto Drawdown estima que abordar la desigualdad en la agricultura

Drawdown projesi tarımda eşitliğin sağlanmasının günümüzden 2050'ye kadar

Los hombres de Himilco se apresuran a abordar los navíos enemigos.

Himilco'nun adamları düşman gemisinin bordasına hücum ediyor.

Entonces abordar la pobreza infantil es algo increíblemente importante por hacer.

hayatî öneme sahip olduğu anlamına geliyor.

Hay una necesidad imperiosa de una nueva aproximación para abordar este problema.

Bu sorunla ilgili yeni bir yaklaşıma acil bir ihtiyaç vardır.

Ellos dirigen sus navíos hacia una parte de la flotilla cartagines, apresurandose a abordar al enemigo.

Gemilerini Kartaca filosunun bir kısmına doğrudan sürüp hız kesmeden kafa kafaya çarpışmaya girmek istiyorlardı.

Pero antes de que él pueda confrontar a los romanos debe primero abordar sus tres prioridades inmediatas:

Ama Romalılarla karşılaşmadan önce ordusunun 3 acil ihtiyacıyla uğraşmak zorundaydı.