Translation of "¿terminó" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "¿terminó" in a sentence and their turkish translations:

Todo terminó.

Hepsi gitmişti.

Ya terminó.

- O şimdi bitti.
- Şimdi bitti.
- Artık bitti.

Tom terminó.

Tom bitirdi.

Terminó en 1993

1993 yılında sonuçlanıvermişti

Terminó en nada.

O, başarısız oldu.

La reunión terminó.

Toplantı kapatıldı.

Tom terminó segundo.

- Tom ikinci olarak bitirdi.
- Tom ikinci geldi.

Mi turno terminó.

Benim vardiyam bitti.

Ya todo terminó.

Artık hepsi bitti.

María terminó conmigo.

Mary benden ayrıldı.

Lentamente terminó la carrera.

- Yarışı yavaşça bitirdi.
- Yarışı yavaş yavaş bitirdi.

La reunión ya terminó.

Toplantı bitti.

- Se terminó.
- Se acabó.

Bu bitti.

Tom no terminó todavía.

Tom henüz bitirmedi.

Nuestro matrimonio se terminó.

Evliliğimiz bitti.

Tom terminó su cerveza.

Tom birasını bitirdi.

Tom terminó la carrera.

Tom yarışı bitirdi.

Mary terminó nuestra amistad.

Mary dostluğumuza son verdi.

Tom terminó pidiendo perdón.

Tom ondan sonra özür diledi.

¿Cuándo terminó la guerra?

Savaş ne zaman sona erdi?

Él terminó su desayuno.

Kahvaltısını bitirdi.

Su proyecto terminó fracasando.

Onun projesi başarısızlıkla sona erdi.

- La guerra terminó en 1954.
- La guerra se terminó en 1954.

1954 yılında savaş sona erdi.

- Ella terminó de escribir una carta.
- Terminó de escribir una carta.

O, mektubu yazmayı bitirdi.

La era vikinga terminó entonces.

Viking dönemi sona ermişti.

El intento terminó en fracaso.

Girişim başarısızlıkla sona erdi.

Él terminó sus tareas enseguida.

O, işlerini hiç vaktinde tamamlamadı.

La guerra terminó en 1945.

1945 yılında savaş sona erdi.

¿Quién terminó pagando la cuenta?

Kim faturayı ödemeyi durdurdu?

El partido terminó sin goles.

Maç golsüz bitti.

Tom terminó en segundo lugar.

Tom ikinci sırada bitirdi.

¿Ella ya terminó su trabajo?

O, işini bitirdi mi?

Él ya terminó su trabajo.

İşini çoktan bitirdi.

Ella terminó casándose con él.

Sonunda onunla evlendi.

¿Ya terminó Tom de comer?

Tom yemek yemeyi bitirdi mi?

Gracias a Dios que terminó.

Tanrı'ya şükür bitti.

La conferencia terminó con éxito.

Konferans başarıyla sonuçlandı.

Terminó la guerra en Europa.

Avrupa'da savaş sona erdi

Terminó de leer la carta.

O, mektubu okumayı bitirdi.

Tom ya terminó su almuerzo.

Tom öğle yemeğini zaten bitirdi.

- La conferencia terminó a las cinco.
- La conferencia se terminó a las cinco.

Konferans saat beşte bitti.

El experimento terminó con un fracaso.

Deney başarısızlıkla sonuçlandı.

La reunión terminó a las ocho.

Toplantı sekizde dağıldı.

La conferencia terminó a las cinco.

Konferans beş saate sona erecek.

La reunión terminó a las cuatro.

Toplantı dörtte dağıldı.

La reunión se terminó al mediodía.

- Toplantı gün ortasında bitti.
- Toplantı öğleyin sona erdi.

La reunión terminó a las nueve.

Toplantı saat dokuzda bitti.

La reunión terminó a las cinco.

- Toplantı beşte dağıldı.
- Toplantı beşte sona erdi.

La guerra terminó con muchas víctimas.

Savaş, pek çok kurban ile sona erdi.

El juego terminó en un empate.

Oyun berabere sonuçlandı.

La fiesta terminó a las diez.

Parti saat onda sona erdi.

Él terminó la escuela en marzo.

O, Mart ayında okulu bitirdi.

Ella terminó el trabajo con facilidad.

O, kolaylıkla işi bitirdi.

La conferencia terminó hace dos horas.

Konferans iki saat önce bitti.

Terminó sus deberes en una hora.

Bir saat içinde ev ödevini bitirdi.

¿A qué hora terminó el show?

Gösteri ne zaman bitti?

Ella salió cuando terminó el trabajo.

İşini bitirdiğinde dışarı çıktı.

Se terminó nuestra hora del almuerzo.

Öğle yemeği aramız bitti.

La guerra civil en Grecia terminó.

Yunanistan'da iç savaş sona erdi.

Él terminó de leer el libro.

O, kitabı okumayı bitirdi.

Tom no terminó su tarea todavía.

Tom ev ödevini henüz bitirmedi.

Ella terminó de escribir una carta.

O, mektubu yazmayı bitirdi.

La fiesta terminó a las nueve.

Parti dokuzda bitti.

Oí que Tom terminó con Mary.

Tom'un Mary'den ayrıldığını duydum.

La reunión terminó hace treinta minutos.

Toplantı otuz dakika önce bitti.

La reunión terminó antes de lo normal.

Toplantı her zamankinden daha erken sona erdi.

La Segunda Guerra Mundial terminó el 1945.

II. Dünya savaşı 1945'te sona erdi.

Él terminó tan rápido como el relámpago.

- O çok hızlı bitirdi.
- O şimşek kadar hızlı bitirdi.

La Segunda Guerra Mundial terminó en 1945.

1945 yılında İkinci Dünya Savaşı sona erdi.

- ¿Ha terminado usted?
- ¿Terminó usted?
- ¿Has terminado?

Gitmeye hazır mısın?

Ella terminó el almuerzo con el café.

Öğle yemeğini kahve ile bitirdi.

Eso terminó mejor de lo que esperaba.

O umduğumdan daha iyi bitti.

- Se acabó la fiesta.
- La fiesta terminó.

Parti bitti.

- ¿Cuándo acabó?
- ¿Cuándo se acabó?
- ¿Cuándo terminó?

O ne zaman bitti?

El juego se terminó a las nueve.

Oyun saat dokuzda sona erdi.

Tom terminó en la sala de emergencias.

Tom acil odasında düştü.

Tom terminó el trabajo en tres días.

Tom üç gün içinde işi bitirdi.

- No terminó todavía.
- Todavía no ha terminado.

O henüz bitmedi.

Nos sentimos felices cuando la evaluación terminó.

Sınav bittiğinde mutlu hissettik.

- Lo peor terminó.
- Ya pasó lo peor.

En kötüsü bitti.

- Terminó el descanso.
- Se acabó el recreo.

Paydos sona erdi.

Tom terminó el trabajo en tres horas.

Tom üç saat içinde işi bitirdi.

- La semana se acabó.
- La semana terminó.

Hafta bitti.

Tom no terminó de escribir el informe.

Tom raporu yazmayı bitirmedi.

Llovió y el campamento de ganado se terminó,

Yağmur yağdı ve kamp sona erdi,

- Tom terminó con María.
- Tom cortó con Mary.

Tom, Mary ile ayrıldı.

Me sentí exhausto en cuanto terminó el juego.

Oyun bittiğinde çok yorgun hissettim.

Ella terminó el recado y volvió a casa.

İşlerini bitirip eve döndü.

Nací el año en que terminó la guerra.

Savaşın bittiği yıl doğdum.

Los novios se besaron cuando terminó la ceremonia.

Gelin damat tören bitince öpüştüler.

Mi hermano mayor terminó muy rápido su tarea.

Ağabeyim ev ödevini çok çabuk bitirdi.

- El verano terminó.
- El verano se ha ido.

Yaz bitti.