Examples of using "¡he" in a sentence and their turkish translations:
Başlamadım.
Yav he he sen öyle san
- Ben ne yaptım?
- Ne yaptım ben?
Ben elimden geleni yaptım.
Saldırıya uğradım.
Bunu gördüm.
Ben meşgulüm.
Karanlıktan çıktım.
Kayboldum.
- Ben yedim.
- Ben yemek yedim.
- Yedim.
Anladım.
Anladım.
Ben günah işledim.
Kazandım!
Ben değiştim.
- Canıma tak etti artık.
- Yetti artık.
Ben iyileştim.
Geri döndüm.
Ben neredeydim?
Ben seni bekliyorum.
Kilo aldım.
Roma'da bulundum.
Bir araba aldım.
Bunu tek başıma yapmaya karar verdim.
Son zamanlarda kilo aldım.
Kapıyı kilitledim.
Raporunu okudum.
Onu düşündüm.
Unutmadım.
Onu gördüm.
Başlamadım bile.
Onları daha önce gördüm.
Bir toplantı düzenledim.
- Anahtarımı kaybettim.
- Benim anahtarımı kaybettim.
- Ben anahtarımı kaybettim.
- Paristeydim.
- Paris'te bulundum.
Henüz öğle yemeği yemedim.
Ben her zaman şişmandım.
Hiçbir şey anlamadım.
Seninle her zaman tanışmak istedim.
Kesinlikle. Bunu yaptım.
- Daha önce öğle yemeği yedim.
- Ben zaten öğle yemeği yedim.
Kararımı verdim.
Beni soğuk algınlığı yakaladı.
Seni uyandırdım.
İşleri berbat ettim.
Bu nedenle duydum.
Dün geldim.
Yeterince dinledim.
Yeterince konuştum.
- Ben zaten yedim.
- Ben zaten yemek yedim.
Seviliyorum.
Ben zaten akşam yemeği yedim.
Ben bu kadar değiştim mi?
Onu ben buldum.
Onu duydum.
Onu gördüm.
Yeter, dedim.
Ben ne yaptım?
Hazırlanıyorum.
Fransızca öğrendim.
Seni uyarmaya çalıştım.
Onu bekledim.
Akşam yemeği yemedim.
Ben neyi gördüm?
- Soyuldum.
- Ben soyuldum.
- Hatalıydım.
- Yanıldım.
Ne kadar kaybettim?
Emekli olmaya karar verdim.
Buldum!
Kahvaltıyı çoktan yaptım.
Sizi korkuttum mu?
Bekliyorum.
O daha önce tekti.
Başarısız oldum.
Onu indirdim.
Başlamadım.
İşten atıldım.
Pratik yapıyorum.
Tasarruf ediyorum.
İzliyorum.
Endişeliydim.
Seni affettim.
Söylentiler duydum.
Bir şeyler gördüm.
Onu çözdüm.
Kahve hazırladım.
Güveç yaptım.
Seni gördüm.
Onu kaybettim.
Seni duydum.
Ona sordum.