Examples of using "убежать" in a sentence and their turkish translations:
Kaçabilirdin.
Kaçamazsın.
Kaçabilirlerdi.
Köpek kaçmaya çalışıyor.
Tom firar edebilirdi.
Tom kaçmaya karar verdi.
Kaçmaya çalışma.
Tom kaçmayı başardı.
Küçük köpek kurtulmaya çalıştı.
Ona kaçma fırsatı verdiler.
- Onun koşmasına izin verme.
- Onu koşturma.
Neden kaçmaya çalışıyorsun?
Kimse kaçamaz.
Yaşlanmaktan kaçamazsın.
Biz kaçamayacağız.
Bir insan geçmişinden kaçamaz.
Kaçmalıydım.
Tom kaçamadı.
Kaçamadım.
Kedinin kaçmasına izin verme. Kapıyı kapa!
ve deli gibi koşmaya başlamak isteyeceksiniz.
Bir aslandan koşarak kurtulmaya çalışmamalıyım
Genç kaçmaya yeltendi ama başaramadı.
Ben kaçmaya çalışmayacağım.
Sizinle kaçmak istedim.
O zaman kaçmalıydım.
Vicdanımız dışında her şeyden kaçabiliriz.
Sen benden kaçamazsın.
Asla bir kurttan hızlı koşmaya çalışmayın!
O ayıdan aha hızlı koşamazsın.
Tom kaçmaya çalıştı.
Bir ayıdan daha hızlı koşabileceğinizi hiç sanmıyorum.
Tom'u tut ve onun kaçmasına izin verme.
Kaçamazsın.
Tom'un kaçmasına izin verme.
Herkes Mary'yi rahatsız edebilir ama herkes kaçamayacak.
Geçmişten kaçamazsın.
Tom kaçmak istiyor.
Sanırım Tom kaçmış olabilir.
Adamdan uçan kurtulamadığı gibi dalanda kurtulamamış
Tom ve Mary tam zamanında kaçmayı başardı.
Kaçmaya çalıştım ama beni yakaladılar.