Examples of using "удалось" in a sentence and their turkish translations:
O kaçmayı başardı.
O kaçmayı başardı.
Bunu sen mi yaptın?
Tom kaçmayı başardı.
Oturabildin mi?
Kazanmayı nasıl başardın?
Onlar Tom'u kurtarmayı başardı.
Onu nasıl başardınız?
Kutuyu açmayı başardı.
Nasıl kaçmayı başardınız?
Tom yangını söndürmeyi başardı.
Tom'u ikna etmeyi başardın mı?
Başardık!
Müzakereyi kazandılar.
Bunu o yaptı.
Hiç uyuyabildin mi?
Ben kaçabildim.
İçeri girmeyi başardım.
Tom kaçmayı başardı.
Tom'u ikna etmeyi nasıl başardın?
O bunu yapmayı nasıl başardı?
O bunu yapmayı nasıl başardı?
O, dağa tırmanmakta başarılı oldu.
Bunların hepsini yapmayı nasıl başardın?
Oraya zamanında varabildim.
Tom anahtarlarını bulduğu için şanşlı.
Bulaşık makinesini çalıştırabildin mi?
Tom kendi başına yangını söndürmeyi başardı.
Biraz para kazanmayı başardım.
Tom'un kazanmayı nasıl başardığını merak ediyorum.
Tom'la bağlantı kurmayı başardın mı?
Ama bunu nasıl yapabiliyoruz?
fakat kurtarılamadı
Harry nehri yüzerek geçmeyi başardı.
Tom onu nasıl başardı?
Sonunda başardı.
Sonunda başardı.
Tom sınavı geçebildi.
Sonunda o başardı.
Kanamayı durdurabildim.
Tom nehri yüzerek geçmeyi başardı.
Tom kaçmayı başaramadı.
Tom Mary'yi kurtarmayı başardı.
Bunu nasıl idare ettiler?
Tom kapıyı açmayı başardı.
Hiç kimse hayatta kalmayı başarmadı.
Projeyi bitirmeyi başardık.
O, vergileri azaltabildi.
Tom onu yapmayı başardı.
Dağın tepesine ulaşmayı başardım.
Sonunda bir iş bulmayı başardı.
Tom'un onu yapmayı nasıl başardığını merak ediyorum.
Ben istasyona zamanında varabildim.
O, dışarıya belli etmedi.
Hapishaneden nasıl kaçabildin?
Biraz uyudun mu?
Tom'a yardım ettirmeyi nasıl başardın?
Tom'u dans ettirmeyi nasıl başardın?
Tom'u onu yapmaya ikna etmeyi başardın mı?
Otoriteler dövizi dengede tutmayı başardı.
O zamanında gelmeyi başaramadı.
Ben onun ofisini bulabildim.
Biz başarılı olduk.
Sonunda başardı.
Ondan kurtulmayı başardım.
Tom yeni bir iş bulabildi.
Nedenini belirleyemedik.
Tom bir pencereden kaçmayı başardı.
Biz başardık.
O, zamanında oraya varabildi.
Tom'u gelmesi için ikna edebildim.
Onun bunu başarması inanılmaz.
Kitabı almayı başardım.
Hiç kimse gizemi çözmede başarılı olmadı.
Tom öfkesini kontrol etmeyi başardı.
Mary bir camdan kaçmayı başardı.
Bir pencereden kaçmayı başardık.
Mario prensesi kurtaramadı.
Sonunda, onu bulmayı başardım.
Neyse ki onlar kaçabildi.
Bunun olmasını önleyemedim.
Tom tek başına yangını söndürebildi.
Tom nihayet onu yapmayı başardı.
Onun iş bulma şansı yoktu.
O, dağa tırmanmayı başardı.
Tom, Mary'yi ikna edemedi.
Biz onu ikna etmeyi başaramadık.
Tom zamanında gelmeyi başaramadı.
- Başardım.
- Başarılı oldum.
Tom sonunda kasa açmayı başardı.
Sonunda onu ikna etmeyi başardık.
Onu nasıl yaptın?
Onun kim olduğunu görmeyi başaramadım.
İstediğimi elde etmeyi başardım.