Examples of using "стороны" in a sentence and their turkish translations:
- Sağ tarafta kalın.
- Sağdan gidiniz.
İki taraf da suçsuz değil.
Soldan git.
Olumlu yönler nedir?
Çok naziksiniz.
- Ne kadar naziksiniz!
- Ne kadar naziksiniz.
Bir karenin dört kenarı vardır.
Sen çok cömertsin.
Tom'a güvenmekle aptallık ediyorsun.
Bu bizden kaynaklanan bir hataydı.
bu konunun 2 yanı var
Onu yapman mantıksız.
Benim açımdan bir sakınca yoktur.
Ne kadar aptalım!
Çok dikkatlisiniz.
- Kuşlar bütün yönlere uçup gitti.
- Kuşlar dört bir yana uçuştu.
Ses bu yönden geldi.
Onlar zıt yönlere gittiler.
Güçlü yönleriniz nelerdir?
Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.
Bir kare dört eşit kenara sahiptir.
- Anne tarafında iki teyzesi var.
- Onun iki teyzesi var.
Sizin taraftan kapıyı açabilir misiniz?
Çok dikkatsizdin?
Senin ona inanman aptallıktı.
Bana yardım ettiğin için çok naziksin.
Rüzgârı arkamıza aldığımıza ve tehlikeyi de atlattığımıza göre
Ve arka tarafına rahatça sokulabiliriz.
Bir yandan Ingolf'u gerçekten sevmiştim.
hatta daha sonra eşcinsel olduğunu anlayan çocuklar tarafından bile.
Diğer yandan finansman arayan sanatçılar
Diğer yandan Afrika kıtası,
bir tarafta nasanın bize dayattığı veriler
Önce, her iki tarafı dinlemeliyim.
Onun öyle söylemesi onun kalpsizliği.
Onların tarafında bir hataydı.
Çok naziksiniz.
Ne kadar kabasın!
Çok düşüncelisin.
Saflığıma geldi.
Her hikayenin iki tarafı vardır.
O Tom'un ahmaklığıydı.
Nehrin iki tarafında ağaçlar var.
İki taraf nihayet bir uzlaşma üzerinde anlaştılar.
Tom, babası tarafından istismar edildi.
Bu duvarın diğer tarafında ne var?
Bir taraftan, hatalısın ama diğer taraftan onun için seni suçlayamam.
Kapıyı açık bırakman senin dikkatsizliğindi.
O soruyu ona sorman kabalıktır.
Diğer taraftan gidelim! Nereye gitti?
gözlerden uzak olabilirdi.
Diğer yandan bunu görmezden gelirseniz
Orman yangını tüm yönlerde yayılmaya başladı.
Onun ekmeğinin iki tarafı da tereyağı ile yağlanmıştı.
Öneriyi geri çevirmen aptallıktı.
Öyle söylediğiniz için naziksiniz.
Şehir hayatının elverişli yönlerini vurguladı.
- Ona inanman aptallıktır.
- Ona inanman aptallık.
Onun önerisini geri çevirmen akıllıca değil.
Onun rolünde hiç hata yoktu.
Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
Öyle yapması terbiyesizlikti.
Her yöne kaçışan bazı küçük hayvanlar gördük.
Bir karenin dört köşesi ve dört kenarı vardır.
Hayata daima iyi tarafından bak.
Tom'a inanmak senin aptallığındı.
Bir defa savaş patlak verdi mi, her iki taraf da hatalıdır.
insanlar tarafından tehdit edildiklerini hissederler.
Bu bir kazan-kazan durumu.
Kiraz ağaçları yolun iki tarafında ekilir.
Yaşam ve ölüm aynı madalyonun iki yüzüdür.
Tom'un üç dayısı var.
Herkesin güçlü ve zayıf yönleri vardır.
Tom'a inanmak benim salaklığımdı.
Çok naziksiniz, Tom.
Hepimizin farklı güçleri var.
Bir taraftan ağır kayıplar verdik fakat diğer taraftan deneyimden birçok şey öğrendik.
Dağın yan tarafından çıkan dumanı görürsünüz.
köşeden gelmesini izlerken
Böyle bir şeye inanman aptalca.
Yabancı firmalardan kaynaklanan bir rekabetle karşı karşıyayız.
Bir taraftan o iyi biri, diğer yandan tembel.
Kapıyı kitlemeyi unutmak benim ihmalkarlığımdı.
Böylesine bir hata yapmak senin aptallığın.
Onun teklifini geri çevirmesi aptallıktı.
Onun teklifini reddetmek onun aptallığıydı.
Ona böyle şeyler söylemekle vicdansızlık etti.
Herkesin kendi güçlü ve zayıf noktaları vardır.
Onların davetini geri çevirmek sizin terbiyesizliğiniz.
Her iki tarafa bakmadan yolları geçmek tehlikelidir.
Annemin tarafından büyükannem, Osaka'da yaşıyor.
Senin buna inanman aptallıktı.
Çok kibar değildiniz.
Onun ona güvenmesi pervasızdı.
Güçlülüklerinizi ve zayıflıklarınızı biliyor musunuz?