Examples of using "среды" in a sentence and their turkish translations:
Çevre şartları ortam şartları vesaire yani
Çevrenin tahribi dehşet vericidir.
Tom bir çevreci.
kirliliklerini kontrol altına alıp savaşa önderlik etmeleri gerekiyor.
virüs taşıyan yabani hayvanların ortamlarından uzak durmak
O geçen çarşambadan beri hasta.
Biz çevremizin tüm ürünleriyiz.
Kirlilik ciddi bir sorun.
İşte bu, yeni normaller yaratan birebir iletişimin gücüdür.
Bob partinin Çarşambaya kadar ertelenmesini önerdi.
O bir çevre gönüllüsüdür.
Önümüzdeki çarşamba görüşürüz.
Deniz seviyesinin yükselmesi beklentisiyle gerçekleşen iklim nezihleştirmesi
Bu, iklim nezihleştirme rantına neden olacak
Çevre kirliliği ile nasıl uğraşacağın ciddi bir konudur.
Hangisi daha önemlidir, ekonomik büyüme mi yoksa çevrenin korunması mı?
vücut ısılarına dış ortama göre ayarlayıp bir köşeye çekilip
Sanayileşme çoğu kez kirlilikle birlikte gider.
Ben sadece çevre dostu olan spreyleri kullanırım.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir diye bir ata sözümüz var
Bölgenin sanayileşmesi çevresel tahribatı önlemek için çok dikkatli yapılmalıdır.
Apaçık ortadadır ki, insan davranışları çevre için radyasyondan daha tehlikelidir.
çevre sistemindeki su tesisatı sorunları ve uzay aracını dolduran
Kirlilik problemleri yıldan yıla gittikçe ciddileşiyor.
Gittikçe daha fazla çevreci, arabalarda çevre dostu kurşunsuz benzini savunuyor ve kullanıyor.
Biz çevresel sorunlarına daha fazla dikkat etmeliyiz.
Sıcak havalarda sadece erkek yavru doğuran timsahın da doğuracak dişiler olmayacağı için nesli tükenebilir.