Examples of using "окружающей" in a sentence and their turkish translations:
Çevre şartları ortam şartları vesaire yani
Çevrenin tahribi dehşet vericidir.
Tom bir çevreci.
kirliliklerini kontrol altına alıp savaşa önderlik etmeleri gerekiyor.
hepimiz çevremizdeki kültürün bir parçasıyız.
Çevreyi önemsiyor musun?
Kirlilik ciddi bir sorun.
kadınlara ve çevreye gidiyor,
Güneş enerjisi çevreyi tehdit etmez.
O bir çevre gönüllüsüdür.
Yağmur ormanlarının tahribi çevremizi etkiliyor.
- Ormanların dikimi çevre için iyidir.
- Ormanların dikilmesi çevreye yarar sağlar.
- Ağaç dikilmesi çevre için iyidir.
- Ağaç dikilmesi çevre için yararlıdır.
Plastik torbalar çevre için zararlıdır.
Bir günlük sakalın çevreye zarar veriyor.
Petrol sızıntıları çevre için kötüdür.
Çevreye çok değer vermeliyiz.
New York şehrinin sert ortamında büyüdü.
Ben geri dönüştürüyorum ve çevreyle ilgileniyorum.
Bize çevremizde olup biteni anlatıyorlar.
Çevre kirliliği ile nasıl uğraşacağın ciddi bir konudur.
Hangisi daha önemlidir, ekonomik büyüme mi yoksa çevrenin korunması mı?
Sanayileşme çoğu kez kirlilikle birlikte gider.
Ben sadece çevre dostu olan spreyleri kullanırım.
Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.
Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.
Bölgenin sanayileşmesi çevresel tahribatı önlemek için çok dikkatli yapılmalıdır.
Apaçık ortadadır ki, insan davranışları çevre için radyasyondan daha tehlikelidir.
çevre sistemindeki su tesisatı sorunları ve uzay aracını dolduran
İnsanoğlu çevreye dikkat etmezse çevre insanoğlunu yok edebilir.
Kirlilik problemleri yıldan yıla gittikçe ciddileşiyor.
Sadece çölün sıcaklığıyla ya da arazinin tehlikeleriyle de değil,
Gittikçe daha fazla çevreci, arabalarda çevre dostu kurşunsuz benzini savunuyor ve kullanıyor.
Biz çevresel sorunlarına daha fazla dikkat etmeliyiz.
Sıcak havalarda sadece erkek yavru doğuran timsahın da doğuracak dişiler olmayacağı için nesli tükenebilir.