Translation of "раю" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "раю" in a sentence and their turkish translations:

Её душа была в раю.

Ruhu cennetteydi.

Даже в раю плохо быть одному.

Cennette bile yalnız olmak iyi değildir

С тобой везде как в раю.

Seninle her yer bir cennettir.

Да даст Бог ему место в раю.

Allah cennetine dâhil eylesin.

Лучше править в аду, чем прислуживать в раю.

Cennette hizmet etmektense, Cehennemde saltanat sürmek daha iyidir.

Он сказал: "Голос Твой я услышал в раю, и убоялся, потому что я наг, и скрылся".

Adem, "Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim" dedi.

И услышали голос Господа Бога, ходящего в раю во время прохлады дня; и скрылся Адам и жена его от лица Господа Бога между деревьями рая.

Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı'nın sesini duydular. O'ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.

Змей был хитрее всех зверей полевых, которых создал Господь Бог. И сказал змей жене: подлинно ли сказал Бог: «Не ешьте ни от какого дерева в раю»?

RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, "Tanrı gerçekten, 'Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin' dedi mi?" diye sordu.