Examples of using "разнообразие" in a sentence and their turkish translations:
Çeşitliliği severim.
Duyguların çeşitliliği buna dâhil.
Çeşitlilik bir sayı oyunu.
Birçok insanın çeşitliliğe ihtiyacı var.
Yapmak istediğimiz şey çeşitlilik sunmak.
Ortada bunca av olması başka jaguarları da buraya çekiyor.
Hepimiz diyetimizde çeşitliliğe ihtiyacımız var.
Bu alandaki çiçek çeşitliliği şaşırtıcıdır.
çeşitlilik, onları ortadan kaldıracak bir kuvvet olacaktı.
Çeşitlilik ve kapsayıcılık aynı şeyler değil.
çeşitlilik, yeniliği ve müşteri içgörüsünü besliyor.
Artık şunun farkındayım; çeşitlilik, ırktan daha üstün
Ama bir süre sonra, farklı orman türleri görüyorsunuz.
Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.
Kol saatleri, duvar saatleri, dijital saatler, altın saatler, guguklu saatler, kuvars saatler, kronometreler, zamanlayıcı ve kule saatleri de dahil olmak üzere saatlerin birçok farklı türleri vardır.