Translation of "проснуться" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "проснуться" in a sentence and their turkish translations:

Мы должны проснуться.

Uyanmak zorundayız.

Нам стоит проснуться пораньше?

Daha erken kalkmamıza gerek var mı?

Том должен уже проснуться.

Tom şimdiye kadar uyanmış olmalı.

- Я выпил чашку чая, чтобы проснуться.
- Я выпила чашку чая, чтобы проснуться.

Kendimi uyanık tutmak için bir bardak çay içtim.

Завтра мне надо рано проснуться.

Yarın erken kalkmak zorundayım.

Я должен проснуться к 6:30.

- 6.30'a kadar ayakta olmalıyım.
- 6.30'a kadar ayakta olmam gerekiyor.
- 6.30'a kadar ayakta olmak zorundayım.

Чашка крепкого кофе помогает мне проснуться.

Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder.

Том облился холодной водой, чтобы проснуться.

Tom kendini uyandırmak için kendi üzerine soğuk su döktü.

- Ты должен рано проснуться завтра утром.
- Ты должен рано встать завтра утром.

Yarın sabah erken uyanmak zorundasın.

- Я хочу проснуться завтра рано утром.
- Я хочу пробудиться завтра рано утром.

Yarın sabah erken uyanmak istiyorum.