Examples of using "Чашка" in a sentence and their turkish translations:
- Senin fincanın hangisi?
- Hangisi senin fincanın?
Bu senin bardağın mı?
Fincan doludur.
Fincan kırıldı.
Fincan boş.
Fincan beyazdır.
Fincan masanın üstünde.
O sizin fincan değil.
Sen benim kupamı aldın.
Bardakta bir çatlak var.
- Kupam nerede?
- Fincanım nerede?
Tom'un kupasıı boş.
Bu Tom'un kupası mı?
Sadece bir tane temiz fincan var.
Masanın üstünde bir fincan var.
Masada bir fincan var.
Senin fincanın masada.
Tom'un fincanı boştu.
Bir fincan şekere ihtiyacı var.
Kupa ağzına kadar dolu.
Bu fincanı seviyorum.
Çay fincanı düştü ve parçalandı.
Bu bir fincan.
Bardağım boştu.
Bir fincan sıcak kahveye ihtiyacım var.
Bir fincan kahve burada ne kadar?
Fincan masadan düştüğünde kırıldı.
Bir fincan kahve bir kron.
Kahve fincanı ağzına kadar dolu.
Bir kase pirinç yaklaşık 180 gramdır.
Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder.
Bu, İngiltere'de yapılmış bir kahve fincanı.
Bir fincan kahve, o günlerde 200 yene mal oldu.
Fincan boştu.
Bir fincan kahve benim baş ağrımı hafifletti.
Bu kupa altından yapılmıştır.
Şu günlerde bir fincan kahvenin fiyatı 200 yendir.
Bardağım boş.
İhtiyacım olan şey başka bir fincan kahve.
Hangisi benim bardağım?