Examples of using "пробежать" in a sentence and their turkish translations:
Bugün on beş kilometre koşacağım.
O, dört dakikada bin metre koşabilir.
O on iki saniyede yüz metre koşabilir.
On bin metre koşmak için büyük tahammüle ihtiyacın var.
O, on saniyeden daha az bir süre içinde yüz metre koşabilir.
En hızlı koşucu 9 saniyede 100 metre koşamaz.
O günde 200 kilometre koşabilirim dedi ve yaptı.
Tom Mary'nin parkurun etrafında kaç kez koşacağını merak ediyordu.