Examples of using "причинять" in a sentence and their turkish translations:
Size zarar vermeyeceğim.
Tom Mary'yi incitmemeye çalıştı.
- Sana bir zahmet çıkarmak istemiyorum.
- Seni sıkıntıya sokmak istemiyorum.
Tom, Mary'yi incitmek istemiyor.
Ben yalnızca onu incitmek istemiyorum.
Ben sadece onu incitmek istemiyorum.
Tom'un niyeti Mary'ye sorun yaratmak değildi.
Zarar vermeyerek başlayın.
Dan ona zarar vermeyeceğini Linda'ya garanti etti.
- Seni incitmek istemedim.
- Amacım seni incitmek değildi.
- Seni incitmek istememiştim.
Tom'u incitmek istemiyorum ama incitmek zorunda kalırsam inciteceğim.
Sizi incitmeyeceğiz.
Seni incitmek zorunda kalmak istemiyorum ama yoluma çıkarsan başka seçeneğim kalmayacak.
Kimseyi incitmek istemiyorum.