Examples of using "природу" in a sentence and their turkish translations:
Çevre korunmalı.
Doğayı seviyor musun?
İkimiz de doğayı seviyoruz.
Doğayı severim.
Tom doğayı sever.
Norveç'in doğasını çok seviyorum.
Bir doğa fotoğrafçısı olmak istiyorum.
Doğaya boyun eğdiremeyiz.
Yabancıların kafaları, onlara yapılan iddiaların doğası gereği karışık,
Vahşi doğanın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı.
Uzun bir tartışmadan sonra, sonunda onu kampa gitmesi için ikna ettim.
Kampa son gittiğinde Tom bir sürü sivrisinek ısırıklarına maruz kaldı.
Ben fotoğrafla ilgileniyorum, doğayı ve güzel şehrim Kaliningrad'ı çok seviyorum.
Biz her yaz kampa gideriz.
Teosofi Tanrı ve ruhun doğasında mistik anlayışa dayalı bir inanç sistemidir.
Ama ince farkları ancak öyle görebiliyorsun. Vahşi doğayı işte o zaman tanıyorsun.