Examples of using "преграда" in a sentence and their turkish translations:
İklim bozukluğu ile baş etmenin önündeki en büyük engel
ve bazen gerçeklik ve kendin arasında bir blok oluyormuş gibi hissettiriyor.
çok özel bir yer buldum. Çünkü orman, dalgaların etkisini azaltıyor.