Examples of using "полном" in a sentence and their turkish translations:
Güller çiçeklerle dolu.
Kafam tamamen karıştı.
Ben tamamen iyiyim.
O ciddi davranıyor.
Her şey yolundadır.
Komitenin hepsi mevcut.
Laleler şimdi tam çiçekleniyorlar.
Kiraz ağaçları tamamen çiçeklenmişler.
Tom tamamen şok içindeydi.
Tom tamamen şok olmuştu.
Biz tamamiyle şoktaydık.
Herkes tamamen şok oldu.
Şimdi oldukça iyi yapıyorum.
Anne de bebek de çok iyiydi.
O, şimdi erkekliğinin en güzel çağında.
Tom tamamen tek başına bankta oturdu.
Onun tamamen kendine ait büyük bir odası var.
Tom tamamen yalnız.
Tom'un iyi olduğuna eminim.
Tamamen şok oldum.
için çalışsalar da tam olarak bu ideale göre yaşamıyoruz.
Biz lezzetli yemekten epeyce hoşlandık.
Şeftali ağaçları tam çiçeklenme döneminde.
Araba kontrolden çıktı paldır küldür nehre düştü.
Tom Mary'yi kilisede yapayalnız otururken bulduğuna şaşırdı.
Burada tamamen yalnızım.
Ve tam güçte olsalardı, kazanacaklarını düşünmeden duramazsın.
oldukça etkili bir çalışma ilişkisi kurdular. Bu ilişki Berthier'in ikincil rolünü tam olarak kabul etmesine
Ben gidersem kimsesiz olacaksın.